• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     Madde 650 - Yürürlükteki kanunun 590 ıncı maddesini karşılamaktadır.

    Madde İsviçre Medenî Kanununun 611 inci maddesindeki aslına uygun olarak üç fıkra hâline getirilmiştir. Hüküm değişikliği yoktur. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.

    Yürürlükteki maddenin birinci fıkrasında yer alan «Hisseler mirasçılardan sağ olanlar ile istihlâf edilenlerin adedince teşkil olunur» ifadesi yerine «Mirasçılar, tereke mallarından mirasçı veya ortak kök sayısınca pay oluştururlar» ifadesine yer verilecek, hüküm açıkça anlaşılır hâle getirilmiştir.



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 574 - Madde, yürürlükteki kanunun 590. madde-sini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Madde, kaynak İsviçre Medenî Kanunun 611. maddesine uygun olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir.’:

     

    «II. Payların teşkili

    Madde 574 - Mirsçılar, tereke mallarından mirasçı veya ortak kök sayısınca pay teşkil ederler.

    Anlaşma olmazsa, mirasçılardan her biri, payların teşki-lini sulh hâkiminden talep edebilir. Payların teşkilinde hâkim, mahallî âdetleri, mirasçıların kişisel durumlarını ve çoğunluğun arzusunu gözönünde bulundurur.

    Payların tahsisi mirasçıların anlaşması uyarınca yapılır. Bu mümkün olmazsa kur’a çekilir.»


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Bu maddenin yürürlükteki metninde kenar başlık «hisselerin teşkili» biçimindedir. Buradaki «teşkil» kelimesi, maksadı tam manasıyle belirtmemektedir. Maddenin maksadı, kalıtın taksime hazır olmak üzere, paylara bölünmesi olduğundan kenar başlık «paylara bölme» olarak değiştirilmiş-tir. Bu maddenin metnindeki «istihlâf edilenler» terimi yeni kuşaklar tarafından anlaşılamayacak biçimde koyu Arapça olup bunun Türkçesi olan «yerine geçilenler» de burada maksadı tam olarak ifade etmemektedir. Bu terimin belirtmek istediği husus mirasçılar arasında, zümre başı ölmüş olduğu için alt kuşaktan takım halinde mirasçı bulunması durumunda, bunların miras paylaşımında tek olarak gözönüne alınması ve paylara bölmenin ona göre yapılmasıdır. Meselâ (M) ölse ve geride mirasçı olarak iki oğlu ve kendinden önce ölmüş bulunan bir oğlunun üç kızı kalmış bulunsa, onun mirası paylaşılırken kalıt üç bölüme ayrı-lır; çünkü mirasbırakandan önce ölmüş bulunan evlât, üç kızdan ibaret olan torunların, yani takım mirasçıların, «mirasçı kökü» dür. Böylece kalıt önce üç eşit parçaya ayrılır sağ olan iki evlât birer parçasını alırlar; ölmüş olan evlâda yani mirasçı köküne düşecek olan pay onun kızları arasında eşit olarak paylaşılır. Bu sebeple maddenin birinci fıkrasında «mirasçı kökleri» terimi kullanılmış, «istihlâf edilenler» deyimi maddeden çıkarılmıştır. Başka mirasçı bulunmadığı ihtimaline göre verilen bu basit misal gösteriyor ki, çok çocuklu ve torunlu bir kimsenin ölümü halinde miras paylaşılırken, bir değil birkaç mirasçı köküne rastlanabilir ve miras paylara bölünürken bu kökler, tek bir mirasçı gibi gözönüne alınır. İşte maddenin ifadesi ona göre düzeltilmiş daha iyi anlaşılır bir hale konmuş, terimler yuka-rıdaki maddelere uydurulmuştur.

    2) Biçim değişikliği: Üç bağımsız kuralı kapsayan bu madde, İsviçre aslında olduğu gibi üç ayrı fıkra durumuna getirilmiştir. Madde, bugünkü metinde üç cümlelik bir tek fıkra halindedir.

    3) Hüküm değişikliği, yoktur.’

    «II. Paylara bölme

    Madde 590 - Kalıt, mirasçılar tarafından kendilerinin ve takım mirasçı köklerinin sayısınca ayrı ayrı paylara bölünür.

    Bu konuda anlaşamazlarsa, paylara bölme işi, mirasçı-lardan birinin istemi üzerine, bölgesel töre ve mirasdaşların kişisel durumları ve çoğunluğun isteği gözetilerek, sulh mahkemesince yapılır.

    Paylar, mirasdaşlar arasındaki anlaşma uyarınca veya ad çekme yoluyla onlara dağıtılır