• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 1014 - Yürürlükteki kanunun 923 üncü maddesini karşılamaktadır.

    Yürürlükteki metinde yanlış olarak, bir tescilin taşınmaz malikinin yazılı beyanı üzerine terkin edileceği belirtilmiştir. Bu hüküm yazılı olduğu biçimde uygulanırsa, bir taşınmaz maliki, taşınmaz üzerinde başkası lehine kurulu bulunan bir irtifak veya rehin hakkını kolayca terkin ettirebilecektir. Kaynak Kanunun 964 üncü maddesine göre ise, bir tescilin terkin edilmesi veya değiştirilmesi için, bu kaydın kendilerine hak sağladığı kimselerin yazılı beyanı gereklidir. Maddenin ifadesi bu esas uyarınca düzeltilmiştir.

    Yürürlükteki kanunun ikinci fıkrasında yer alan, ‘Hak sahiplerinin sicile vazedecekleri imza, bu beyan yerine kaim olur’ biçimindeki hüküm, Ülkemizde uygulama yeri olmadığından, maddeye alınmamıştır.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 931 - Madde, yürürlükteki kanunun 923. madde-sini karşılamaktadır. Yürürlükteki metinde yanlış olarak, bir tescilin taşınmaz malikinin yazılı beyanı üzerine terkin edileceği belirtilmiştir. Şayet bu hüküm yazılı olduğu şekilde uygulanır-sa, bir taşınmaz maliki, taşınmaz üzerinde başkası lehine kurulu bulunan bir irtifak veya rehin hakkını kolayca terkin ettirebilecektir. Kaynak İsviçre Medenî Kanununun 964. maddesi gözö-nünde tutulursa doğru çözümün, bir tescilin terkin edilmesi veya değiştirilmesi için bu kaydın kendilerine hak sağladığı kimselerin yazılı beyanının gerekli olduğu görülür. Maddenin ifadesi bu esas uyarınca düzeltilmiş ve yanlışlık giderilmiştir.

    Yürürlükteki Kanunun “hak sahiplerinin sicile vaz edecekleri imza bu beyan yerine kaim olur” tarzındaki ikinci fıkrasındaki hükmün memleketimizde uygulama yeri olmadığı Tapu Kadastro Umum Müdürlüğü yetkililerince ifade edildiği cihetle bu fıkra tasarıya alınmamıştır.’:

     

    b. Terkin ve değişiklik için

    Madde 931 - Bir tescilin terkin edilmesi veya değiştirilmesi ancak bu kaydın kendilerine hak sağladığı kimselerin yazılı beyanı üzerine yapılabilir.


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıki maddeye uygun duruma getirilmiş ve (terkin) terimi yerine, bir hukuk terimi olarak doktrinde kullanılan (silim) terimi konulmuştur. Ayrıca bu madde vaktiyle alınırken yanlış tercüme yüzünden yapılan büyük bir hata düzeltilmiştir. Maddenin bugünkü metninde aynen: (Tapu sicillerinde vaki olacak tescillerin terkin veya tadili taalluk ettikleri gayrimenkulün sahibinin tahriri beyaniyle olur) denilmektedir. Herşeyden önce buradaki (tescil) deyimi yerinde değildir: Zira bu kural yalnız tesciller için değil, şerhler ve öteki tapu kayıtları için de böyledir. Fakat asıl yanlışlık (taalluk ettikleri gayrimenkulün sahibinin tahriri beyaniyle olur) ibaresindedir. Eğer bu madde tam ifadesine göre uygulanacak olsa, bir taşınmazın maliki o taşınmazını başkasına ipotek etmek suretiyle bir alacak sağlayabilecek veya parayı aldıktan sonra, kendi yazılı beyaniyle o ipoteği kaldırabilecektir. Çünkü madde (gayrimenkulünün sahibinin tahriri beyaniyle olur) demektedir. Böyle bir durumda ipotekli alacaklının, alacak hakkı ne duruma gelir? Görülüyor ki maddenin bugünkü ifadesi yanlış ve bir taşınmaz üzerinde rehin veya yükümlenim gibi bir ayni hak sahibi olan kişiler için tehlikelidir. Oysa maddenin maksadı taşınmaz sahibinin yazılı beyaniyle silimin yapılması olmayıp (kütük kaydiyle o taşınmaz üzerinde hak edinmiş olan kişinin yazılı beyaniyle) silimin yapılabileceğidir. Bu kişi, az önce belirtildiği gibi bir rehin veya yükümlenim hakkı sahibi veya tapuya şerh verilmiş kişisel bir hakkın sahibi olabilir. Malik, kendisine özel bir yetki verilmedikçe kendi taşınmazı üzerinde başkasının sahip olduğu bir hakka ilişkin tapu kaydını kütükten sildirmez. İşte maddenin ifadesinde yapılan değişiklik ile bu yanlışlık düzeltilmiştir. Zaten Medeni Kanun alındığından beri uygulamada bu madde yukarıda yaptığımız yoruma ve düzeltilen şekle göre yorumlanmış ve tatbik edilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Maddenin ikinci fıkrası kaldırıldığından, iki fıkralık madde bir fıkra haline gelmiştir.

    3) Hüküm değişikliği: 923 üncü maddenin ikinci fıkrasının memleketimizde uygulama imkanı olmadığından, tapu ve kadastro genel müdürlüğünün de mütalâası alınarak bu maddeden çıkarılmıştır.’:

     

    b) Silim için

    Madde 923 - Kütükteki bir kaydın silinmesi veya de-ğiştirilmesi, bu kayıt ile bir hak edinmiş olan kişinin yazılı istemi üzerine olur.