İmar ve ihya faaliyeti-Tarım arazisi-Kazandırıcı zamanaşımı-Zilyetlik
Öncesinde ekilemez arazi vasfı ile tespit harici bırakılıp sonrasında davalı Hazine adına tescil edilen ve imar uygulaması ile şuyulandırılan dava konusu taşınmazın bir bölümünün imar ve ihya faaliyeti sonucu tarım arazisi hâline getirilip getirilmediği ve davacıların kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile taşınmazı edinip edinemeyecekleri- İhyada bir kimsenin tabii durumunda tarım arazisi olarak kullanılması mümkün olmayan bir yeri zor ve zahmetli bir emek sarfı ile tarıma elverişli hâle getirmesi gerektiği, bir yerin taşlarının temizlenmiş olması veya o yere inşaat yapılması imar ve ihyanın kabulü için yeterli olmadığı- Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup kamu hizmetine tahsis edilmeyen taşlık, sazlık, bataklık ve orman sayılmayan fundalık, delicelik gibi yerlerin masraf ve emek sarfı ile bağ, bahçe, meyvelik veya tarla hâline getirilmek suretiyle ihya edilmiş olacağı- "Davacıların imar ve ihya olgusunu ispat ettikleri, bu durumda dava konusu taşınmazın mahkemece kabul edilen kısmı yönünden kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile kazanımın gerçekleştiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsendiği-
“…Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 nci maddelerine dayalı tescil istemiyle açılan eldeki davada, öncesinde ekilemez arazi vasfı ile tespit harici bırakılıp sonrasında davalı Hazine adına tescil edilen ve imar uygulaması ile şuyulandırılan dava konusu taşınmazın bir bölümünün imar ve ihya faaliyeti sonucu tarım arazisi hâline getirilip getirilmediği, buradan varılacak sonuca göre davacıların kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile taşınmazı edinip edinemeyecekleri noktasında toplanmaktadır….”