Havale yolu ile borç para gönderilmesi- İspat yükü- E-postaların delil niteliği- İsticvap-

Davacı, davalıya banka havalesi ile borç olarak para gönderdiğini tanık delili ile ispatlayamazsa da, HMK. mad. 169 vd. gereğince davalıya meşruhatlı isticvap davetiyesi çıkarılarak, davacının delil olarak dayandığı e-postaların davalı tarafından gönderilip gönderilmediği, e-posta içeriğinde bahsi geçen borç ilişkisinin nereden kaynaklandığı davalıya sorulup e-posta çıktıları hakkında açıklama yaptırılması gerektiği-

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı; davalıya 27.12.2007-09.07.2010 tarihleri arasında havale yoluyla borç verdiğini, davalının borcunun bir kısmını ödediğini ancak borcunun tamamını ödemediğini, davalının borcun ödenmesi için gönderdiği e-maile cevap olarak gönderdiği mailde borcunu kabul ederek faizi ile ödeyeceğini beyan ettiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ... 16. İcra Müdürlüğü’nün 2011/12034 Esas sayılı icra dosyası üzerinden takip başlattığını, davalının borca itiraz ederek icra takibin durdurduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı; davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Davacı eldeki dava ile davalıya banka havalesi ile çeşitli tarihlerde borç olarak para gönderdiğini, davalının borcunun bir kısmını ödediğini, ancak kalan kısmın ödenmediğini ileri sürerek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

HMK'nun 199. maddesinde ”Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” yazılıdır. Bu düzenleme ile mail ve telefon mesajları da belge olarak kabul edilmiştir. HMK'nun 202. maddesinde de (1)Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2)Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.” şeklinde düzenleme getirilerek bu tür belgeler delil başlangıcı olarak kabul edilmiştir.

Somut uyuşmazlıkta davacı davasını ispat etme yükümlülüğü altında olmakla birlikte, delil olarak davalı tarafından gönderildiği iddia edilen, dava konusu borcun kabul edildiğine ilişkin beyanı içeren e-mail görüşmelerini sunmuştur. Dairemizin 05.10.2017 tarihli, 2017/8060 Esas, 2017/9191 Karar sayılı bozma ilamında davacının iddiasını tanık delili ile ispatlayamacağı belirtilmekle birlikte, davacı tarafından sunulan e-mail çıktıları yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. O halde, 6100 sayılı HMK’nın 169 vd. (HUMK.nun 230 vd) maddeleri gereğince davalıya meşruhatlı isticvap davetiyesi çıkarılarak, davacının delil olarak dayandığı e-maillerin davalı tarafından gönderilip gönderilmediği, e-mail içeriğinde bahsi geçen borç ilişkisinin nereden kaynaklandığı davalıya sorulup e-mail çıktıları hakkında açıklama yaptırıldıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

2- Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

13. HD. 10.03.2020 T. 1502/3135

"Havale- Facebook Kayıtlarının Belge Niteliği" hakkkında ayrıca bknz: Link

"Havale Edilen Paranın Yanlış Kişiye Ödenmesinden Kaynaklı Tazminat Davası- Görevli Mahkeme" hakkkında ayrıca bknz:Link

"(Satın alınan ev bedeli hayırlı uğurlu olsun) Açıklaması ile Yapılan Havalenin Hukuki Niteliği" hakkkında ayrıca bknz: Link