"...Davacı, davalının kız kardeşinin eşi olduğunu, davalının Ankara ili, .... Keçiören/Ankara adresindeki evi kredi kullanarak 15.09.2008 tarihinde satın aldığını, davalının gerek evin peşinatı gerekse evin tadilat ve bakımı için kendisinden ve babası K....dan borç para istediğini, kendisinin 21.000,00 TL parayı icra takibine dayanak dekont ile davalının hesabına havale yaptığını, davalının bu borcu ödemediğini, Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2.../.... Esas sayılı icra dosyası ile davalıya gönderdiği borca ait banka dekontu üzerinden icra takibi başlattığını, davalının borcu olmadığından bahisle ödeme emrine haksız itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, 21.000,00 TL ye yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, 2008 yılında satın alınan taşınmazın bizzat davacının kız kardeşi S.... tarafından alındığını ve 2013 yılında satıldığını, S... tarafından 2013 yılında kendisine karşı boşanma davası açıldığını, tarafların bu tarihten itibaren ayrı yaşadıklarını, banka havale dekontunda belirtilen 21.000,00 TL nin davacı tarafından kız kardeşine gönderildiğini, paranın davalının hesap numarası üzerinden gönderilmiş olmasının davalıya ödeme yapıldığı anlamına gelmeyeceğini, bu nedenle davalının herhangi bir borcu olmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı tarafından davalıya 21.000,00 TL nin ev bedeli olarak gönderildiği, evin davalı adına olmayıp eşi adına alınmış olmasının davalı ile eşi arasındaki iç ilişki olduğu, bu paranın davalının eşine gönderildiğinin yazılı delille kanıtlanmadığı, bu konuda davacıya yemin de teklif edilmediğinden davacının ev alımı için davalıya 21.000,00 TL yi borç olarak gönderdiği ve takibinde bu miktar üzerinden başlatıldığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının banka havalesi ile davalıya 21.000,00 TL miktarında para gönderdiği ve davalının da bu parayı aldığı ihtilafsızdır. Davacı bu parayı borç olarak gönderdiğini ileri sürmesine rağmen davalı davacının kız kardeşine alınan ev için gönderildiğini, kendisine borç olarak olarak gönderilmediğini savunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir. Davalı savunmasında borcu kabul etmemiş gerekçeli inkarda bulunmuştur. Öte yandan banka dekontunda, paranın gönderiliş nedenine ilişkin olarak "satın alınan ev bedeli hayırlı uğurlu olsun" açıklaması dışında herhangi bir şerhin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle havale, paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli değildir. Somut olayda, davalı karz ilişkisini inkar ettiğine göre, karz ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. Davacının bu yöndeki belirttiği tüm delilleri toplanarak karar verilmesi gerekirken, ispat yükü ters çevrilerek davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.........."
13. HD. 21.09.2017 T. E: 2016/6956, K: 8430
Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın.