Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi üçüncü kişi banka vekili icra mahkemesine başvurusunda; borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, borçlunun tüm adreslerinin, telefon numaralarının, kayıtlı olduğu vergi dairesi ve sicil numarasının, detaylı nüfuz kayıtlarının, imza sirkülerinin bankadan istenmesinin İcra İflas Kanunu'nun 367. maddesi kapsamında yer almadığı iddiasıyla icra müdürlüğünün 25/11/2017 tarihli işleminin iptalini talep etmiştir. Mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile adres bilgileri dışındaki taleplerin iptaline karar verildiği; ilk derece mahkemesi kararına karşı şikayetçi banka tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf istemi kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 25/11/2017 tarihli müzekkerenin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK'nun 367. maddesi uyarınca İcra veya İflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malumatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeye ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecburdur.
Bankacılık Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca; “Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri bankalara ve bunların bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıkları ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının yararlarına kullanamazlar. Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve kuruluşlar ile bunların çalışanları da bu hükme tâbidir. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam eder.”
Kanundaki bu kısıtlamalar bankaların mensupları ve diğer görevlilerin sıfatları nedeniyle öğrendikleri bankalara ve müşterilerine ait sırları ihtiyari ve keyfi olarak açıklamalarına engel nitelikte olup, cebri icrayı etkiler bir kısıtlama anılan maddede yer almadığından cebri icrayı kapsamaz.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca şikayetçi üçüncü kişi bankanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarihli, 2018/1006 E.-2019/2187 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
12. HD. 9.11.2020 T. 2165/9453
İİK m. 367 İÇTİHAT SAYFASI için tıklayın.
İİK m. 367 AÇIKLAMA BÖLÜMÜ (UYAR, T./ UYAR, A./ UYAR, C.) için tıklayın.