Kıdem ve ihbar tazminatı- Yıllık izin ücreti- Belirsiz alacak davası- Hukuki yarar-

Kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının belirsiz alacak davasına konu olamayacağından bu alacaklar yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği- Belirsiz alacak davasında hüküm altına alınan miktarın, temyiz edilebilirlik sınırının altında olması nedeniyle karara karşı temyiz yoluna gidilmesinin miktar itibariyle mümkün olmadığı- Aynı görüşte: HGK. 09.11.2021 T. E: 2021/(19)11-758, K: 1356

"... II. UYUŞMAZLIK

16. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda dava konusu kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücret alacağının belirsiz alacak olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının belirsiz alacak davası olarak eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. ÖN SORUN

17. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, mahkemece verilen ilk kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Özel Daire tarafından davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının belirsiz alacak davasına konu olamayacağı gerekçesiyle bozulduğu, hüküm altına alınan toplam miktarın 4.706,58 TL kıdem tazminatı, 1.379,84 TL ihbar tazminatı ve 1.716,00 TL yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 7.802,42 TL olduğu gözetildiğinde, direnme kararının verildiği 23.02.2023 tarihi itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi gereğince uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427 nci maddesi uyarınca 12.950,00 TL olan temyiz kesinlik sınırı altında kalıp kalmadığı; buradan varılacak sonuca göre davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır..."

Devamı için tıklayınız...