Davalı eş mehir senedinde vaat ettiği altına yönelik taahhüdünü yerine getirdiğine göre, bağışlanan bu altınlar davacı kadının kişisel malı olduğundan ve davacının elinden zorla alındığına dair bir iddia da bulunmadığından bu talep yönünden davanın reddinin isabetli olduğu- Altın davacıya teslim edildikten sonra, davalıya saklanmak üzere verilmiş olup mehir senedinde belirtilen ve çalınan altına yönelik davalı aleyhine açılan dava aile mahkemelerinin görevine girmeyip uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiği ve bu nedenle de yerel mahkemece tefrik yönünde verilen kararın yerinde olduğu-
Davalının dava konusu sözleşme ile üçüncü kişinin borcunu üstlendiği ve imzayı inkar etmediği dikkate alınarak işin esasına girerek karar verilmesi gerektiği-
Yazılı bir belgenin veya yazılı bir delil başlangıcının bulunmadığı durumda, iddia sahibinin son başvuracağı çarenin karşı tarafa yemin teklif etmek olduğu-
Yurt içinde adres göstermek koşulunun İİK. 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek alacaklı, borçlu, tapudaki ilgililer hariç, ihaleye pey sürmek suretiyle katılan 3. kişiler yönünden arandığı-