Takibe dayanak sözleşme herhangi bir koşul içermemekte olup, sözleşmede muhatap alacaklının temlik ettiği miktar ile temlik alan borçlunun ödeyeceği taksitlerin miktarları ile vade tarihi açık ve net olduğu, alacağın varlığı, miktarı ve tahsili genel mahkemede yargılamayı gerektirmediğinden, takibe dayanak belgenin İİK 68 kapsamında imzası ikrar edilen, kayıtsız, şartsız, belirli bir para borcu ikrarını içerir belge niteliğinde olduğu- "Muhatap ile Tasfiye Hâlindeki. A.Ş. arasındaki cari hesap ilişkisinin belirli olmadığı, alacağın tahsili için muhatap alacaklının alacağı temlik ettiği, ödemenin taksitlere bağlanmış olmasının kayıtsız ve şartsız borç ikrarı anlamına gelmeyeceği, borç ikrarının bulunmadığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Taşınmazların kabahatli tarafından mal beyanında bulunulması gereken süre içerisinde edinilmesi halinde mal beyanında bulunmama suçunun unsurlarının oluşmayacağı-
İşlemden kaldırılan icra takibinin yenilenmesi üzerine, takibin açıldığı tarihte de çalışmakta olan borçlu sanığın yeniden beyanda bulunma zorunluluğu olmayıp, yenileme ile yeni bir suçun oluşmasını söz konusu olmadığı-
Borçlunun icra takibinden sonraki maaşındaki yıllık artışı bildirmemesinin -İİK. 339’a göre- suç teşkil etmeyeceği–
Borçluya, ölen babasından miras yoluyla kaldığı ileri sürülen tereke mevcudu araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği–
İİK. 143/V C: 2’deki «bir senelik süre»nin, «hak düşürücü süre» olmadığı—
"Beyandan sonra mal ve kazançta meydana gelen artışı bildirmeme" suçunun oluşabilmesi için -ilamlı takiplerde- takip dayanağı ilamın kesinleşmiş olmasına gerek bulunmadığı–
  • kayıt gösteriliyor