Borçlu vekilinin “süre tutum” dilekçesi sunması ancak gerekçeli kararın tebliğine rağmen temyiz gerekçelerini içeren temyiz dilekçesi ibraz etmemesi halinde, sadece kanunun açık hükmüne aykırılık ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu ile sınırlı olarak temyiz incelemesi yapılması gerektiği-
İtiraz edilmeyen hesap kat ihtarı ile krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar İİK'nın 68/b maddesi gereğince aynı Kanun’un 68/1. maddesinde yazılı belge niteliğini kazandığı- İİK.’nın 68/b hükmünün asıl borçlu hakkında uygulanacağı, kefil hakkında uygulanamayacağı, kefili kefalet miktarı yönünden bağlayacağı, takip hukuku yönünden bağlamayacağı gerekçesi ile direnme kararının bu değişik gerekçe ile onanması gerektiği" görüşünün kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
Elektronik tebligatta tebellüğ tarihinin, elektronik tebligatın muhatabın elektronik posta hesabına ulaştığı veya okunduğu tarih olmayıp, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonu olacağı- Elektronik yolla tebligat muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı- 10 günlük karar düzeltme süresinin son gününün Kurban B.ı'nın dördüncü günü olan 14.08.2019 tarihine rastladığından, resmi tatil olması sebebiyle İİK. mad. 19/3 gereğince müddetin 15.08.2019 tarihinde biteceği-
İcra mahkemesince görülen davada verilen hüküm üzerine taraflarca istinaf yoluna başvurulduğu, istinaf başvurularının da esastan reddedilmesinden davacı tarafın temyiz yoluna başvurusundan sonra, davadan feragat etmiş olduğundan, davacının davadan feragati hakkında ilk derece mahkemesince karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun "alacaklının tasfiye aşamasına girdiği ve ardından tüzel kişiliğinin kalmadığı" ileri sürülerek "aleyhinde yapılan takip işlemlerinin yok hükmünde sayılmasını ve icra müdürlüğü kararının iptalini talep ettiği" şikayetin, İİK. geçici mad. 7 gereğince, uygulanmakta olan 5311 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki İİK'nın 363. maddesi uyarınca, temyizi kabil olduğu-
İİK geçici mad. 7'ye göre 5511 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki hükümler uygulanacağından, eski hükümlere, yani İİK mad. 363 hükmüne göre temyiz (istinaf) süresi tefhim veya tebliğden itibaren 10 gün olduğu, somut olayda anlaşıldığı üzere temyiz dilekçesinin süre geçtikten sonra verildiği-
Taşınmazın üzerinde haciz varken, alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulmasını, önceki hacizden vazgeçildiği anlamına gelmeyeceği ve daha önce konulmuş haczi ve sonuçlarını da ortadan kaldırmayacağı- Aynı taşınmaz üzerine birden fazla haciz konulmasını engelleyen bir yasa hükmünün bulunmadığı- Alacaklının talebi ile taşınmaz üzerine ikinci kez haciz konulmuş ise de, ilk konulan hacizden sonra alacaklı tarafından bir yıllık satış isteme süresi içerisinde satış talebinde bulunulmuş ve aynı tarihte bir miktar satış avansı yatırılmış olmakla, hukuki kıymetini kaybetmemiş ilk hacze dayalı olarak yapılan ihalede yasaya uymayan bir yön bulunmadığı- İlk derece mahkemesince ihalenin feshi isteminin reddine dair karar esasa girilerek verildiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği, bu durumun kamu düzenine aykırılık teşkil etmesi nedeniyle istinaf aşamasında göz önünde bulundurularak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, şikayetin reddi ile şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi yönünden yeniden hüküm tesisi gerektiği-
Süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi, istinaf gerekçelerinin ise süresinden sonra verilmesi ve ilk derece mahkemesi kararında "kamu düzenine aykırılık" bulunmadığının tespit edilmesi durumunda, Bölge Adliye Mahkemesi'nin, HMK. mad. 353/1-b1 gereğince, istinaf isteminin esastan reddine karar vermesi gerektiği, usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İlk derece mahkemesi kararının gerekçesinde hata edildiği tespit edildiği takdirde, HMK. mad. 353/1-b-2 gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, istinaf isteminin kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde yeniden esas hakkında karar verilmeden, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilmesi ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm bölümüne davacının feshini istediği ihale bedeli olan ... TL'nin %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine ibaresinin eklenerek hükmün düzeltilmesine hükmolunmasının hatalı olduğu-
İstinaf başvurusunun esastan reddi-