Kayıt kabul davası-TBK 88/2 ve 120/2'de düzenlenen temerrüt faizi ile ilgili sınırlamanın ticari işlerde uygulanamayacağı-
Davacının taşınmazı konut ve konut geliştirme kredi sözleşmesi kapsamında satın aldığı, kredi devam ederken meydana gelen deprem nedeniyle konutun yıkıldığı, kredi tarihinde DASK poliçesi düzenlendiği, poliçenin her yıl banka tarafından yenilendiği ancak 12.04.2010 tarihinden sonra yenilenmediği, yenilenmeyen sigorta sonucu zarar gören davacının zararlarının tazmin edilmesi gerektiği- Sigorta sözleşmesinin yenilenmediği ileri sürülen taşınmazın mesken niteliğinde bulunması nedeniyle temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerektiği-
TBK'nın 88. ve 120. maddelerinin ticari işlerde uygulanamayacağı- Yargıtay uygulamasında bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirlenmemiş olması halinde, davacı bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar sözleşmedeki anlaşma uyarınca akdi faizin %50 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacağın tespit edilmesii ve takipten sonra da belirlenen temerrüt faizinin asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerektiği-
Ticari işlerde faiz oranını taraflar serbest bir şekilde belirleyebileceği-
Tacirler arasında yapılan kira sözleşmesinde faiz oranının serbestçe kararlaştırılabileceği- Ticari işlerde faiz oranını belirleme serbestisinin, TMK. mad. 2, tacirinin müzayaka halinde bulunması veya cezai şarta özgü tenkis imkanı ile sınırlı olduğu-
Tacirler arasında yapılan kira sözleşmesinde faiz oranının serbestçe kararlaştırılabileceği-
Tacirler arasında yapılan kira sözleşmesinde "tüm alacaklara aylık %8 oranında temerrüt faizi uygulanacağı"nın öngörülmesi halinde, kararlaştırılan bu şart geçerli olduğundan, TBK. mad. 88 ve 120 uyarınca faiz indirimine gidilemeyeceği-
"Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar" ile "kazançları götürü usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve VUK. mad. 177/1, 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların "esnaf ve küçük sanatkar"; VUK'a istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların "tacir ve sanayici" sayılmalarının kararlaştırılmış olduğu- Kira alacağının ve işlemiş faiz alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece, davalı-kiracının "tacir" olup olmadığı hususu araştırılıp, davalının tacir olması durumunda faizin hesabında TBK. mad. 88 ve 120'de yer alan sınırlamalarının etkili olmayacağı gözetilerek faiz hesabı yapılması gerektiği-
Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçlarının, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam edeceği (TBK. mad. 325) ve bu durumda, davacının zararının, tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parası olduğu- Mahkemece, mahallinde keşif yapılıp, uzman bilirkişi aracılığıyla, kiralananın cinsi, özellikleri, konumu, bu nitelikte bir taşınmaza o bölgede duyulan ihtiyacın derecesi ve somut olaya özgü başka diğer özellikler çerçevesinde, kiralayanın gereken çabayı göstermesi halinde kiralananı aynı koşullarla yeniden kiralama için gereken makul sürenin tespiti gerektiği, her hangi bir inceleme yapılmadan hukukçu bilirkişinin raporu doğrultusunda hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- Davalının ödemeleri belirlenirken davacıya ait banka kayıtlarının getirtilmesi gerekirken davacının cari hesap cetveli ile sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-Davalı kiracıdan istenen elektrik paralarının ait olduğu dönem itibariyle davalı kiracının taşınmazı kullanıp kullanmadığının araştırılması gerektiği- TBK.'nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddelerinin görülmekte olan davalarda da uygulanacağı kabul edildiği- TBK. mad. 120 gereğince, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranının geçerli olduğu- Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenebileceğinden (TTK. mad. 8/1)-
6098 sayılı TBK'nun 88. ve 120. maddesi hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı- Borçlu, süresi içinde aldığı hesap özetine bir ay içinde itiraz etmezse, bunun gerçeğe aykırılığının ancak borcu ödedikten sonra dava edebileceği (İİK. mad. 68b/2) ve süresinde itiraz edilmemiş hesap özetlerinin İİK.nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden sayıldığı- Borçluya hesap kat ihtarnamesinin noter kanalıyla tebliğ edildiği ve borçlunun (1) aylık süre içinde hesap özetine itiraz etmediği anlaşıldığından, itiraz edilmeyen hesap özetinin, İİK. mad. 68/1 kapsamında yazılı belge niteliğini kazanmış olduğu ve asıl alacak ve faiz oranının bu nedenle kesinleşmiş olduğu- Mahkemece, hesabın kat edildiği tarihten sonrası için bilirkişi incelemesi yaptırılarak borçlunun faize yönelik itirazı değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, TBK'nun 120. maddesi hükmü uyarınca bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya itibar edilmesinin isabetsiz olduğu-