Tam ehliyetli kişilerin dahi her zaman yararlanma olanağı bulamadıkları banka kredi kartından yararlanmış ve bu suretle bir menfaat elde etmiş olan davacının, davalı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket etmesi ve borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifaden kaçınması hakkın kötüye kullanılmasının tipik bir örneği olduğu-
Satış ilanı hapis cezası ile mahkumiyeti bulunan borçlunun kısıtlanma tarihinden önceki vekiline tebliğ edilmiş olup vesayet altına alınma kararından sonra, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından, İİK. mad. 127 uyarınca çıkarılan satış ilanının vasiye tebliğinin zorunlu olduğu-
Vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, TMK.nun 453, 462/7; TMK.nun 359, 455.maddelerindeki istisnai durumların varlığı iddia ve ispat edilmediğine göre, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından, İİK.nun 61. maddesi kapsamında çıkarılan ödeme emrinin vasiye tebliğinin zorunlu olduğu, bu hususun, kamu düzenine ilişkin olup, her zaman ileri sürülebileceği-
Borçlunun, alacaklının takip ehliyeti bulunmadığı yönündeki başvurusu şikayet niteliğinde olup, genel haciz yoluyla takipte borçlunun, icra dairesinde borca itiraz etmiş olmasının, icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak, takip ehliyeti yokluğu nedeniyle takibin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği-
Hakkında takip yapılan borçlunun ehliyetsiz olduğu hususu, kamu düzenine ilişkin olduğundan, bu hususun her zaman şikayet yolu ile ileri sürülebileceği ve icra müdürü ve icra mahkemesinin bu işlemlerin geçersizliğini kendiliğinden gözetmesi gerektiği-
Takip yapılan şahsın takip tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu ve takip ehliyetinin olmadığı,bu hususun her zaman süresiz şikayet yolu ile ileri sürülebileceği-
Taraf ehliyeti olmayanlar tarafından başlatılmış veya taraf ehliyeti olmayanlara karşı başlamış veya devam edilmiş icra takipleri ve takip işlemlerinin geçersiz olacağı ve bu kişilerin istisnai haller dışındaki dava ve takiplerde kanuni temsilcileri tarafından temsil olunmaları gerekeceği-
Taraf ehliyeti olmayanların talebi üzerine veya taraf ehliyeti olmayanlara karşı başlamış veya devam edilmiş icra takipleri ve takip işlemlerinin geçersiz olacağı ve bu hususun süresiz şikayet yoluyla her zaman ileri sürülebileceği-
Bir sanat veya meslekle uğraşmasına izin verilen küçük ya da kısıt-lıların, bu sanat ve meslekle ilgili tasarruflarından dolayı takip ehliyetine sahip olduğu–
“Tam ehliyetli” olmayan kimselerin, “takibe taraf olma ehliyeti” –
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor