Öğrenci olan davacının, her hangi bir geliri olmadığı ve eğitimini sürdürebilmek için anne babasının yardımına muhtaç olduğu- Davalı babanın ve mirasçılıkta da aynı sırada yer alan dava dışı annenin gelir durumu, davacının ihtiyaçları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, TMK'nın 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi gözönüne alınarak, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, davacı yararına uygun bir miktar nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri-
2828 Sayılı Kanunun gerek 22. gerekse 26. maddelerinde görevli ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olacağı gösterilmemiş ise de korunmaya muhtaç engellinin bakımının sağlanması için koruma kararı verilmesi talebinin ve davacı SHÇEK'nın muhtaç engellinin bakımına dair sorumluluğunun TMK. mad. 366'dan kaynaklanması ile bakım görevinin 2828 Sayılı Kanun ile Kuruma verilmiş olması karşısında talep konusunun hukuki nitelikçe aile hukuku hükümleriyle sıkı sıkıya bağlantılı olduğu- 4787 Sayılı Kanunun 6/1-c maddesi uyarınca, Aile Mahkemeleri, görev alanına giren konularda, yetişkinler hakkında, sosyal hizmet kurumlarına, huzurevlerine veya benzeri yerlere yerleştirme şeklindeki tedbirleri alabileceklerinden koruma kararı talebi ile ilgili davaların Aile Mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu-
Davadan feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı karşı tarafın kabulüne bağlı olmayacağı mahkemenin feragat hakkında hüküm verebilmesi için kararın bozulmasının gerekeceği-
Tarafların müşterek çocukları 2000 doğumlu E. B. ve 2004 doğumlu Z.’in ayrılık müddetinde ve halen annelerinin yanında olup, yaşları gereği anne bakım ve şefkatine muhtaç oldukları, kardeşlerin birbirinden ayrılmasının onların gelişimine olumsuz etki yapacağı, anne yanında kalmalarının, çocukların fikri ve bedeni gelişimlerine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı delil bulunmadığı gibi, hemen meydana gelecek tehlikenin varlığının da ispatlanmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında müşterek çocukların her ikisinin velayetinin de davacı-davalı anneye verilmesinin gerekeceği-
Özürlü 1957 doğumlu kişi hakkında fiziksel, cinsel, duygusal istismara açık olduğundan bahisle 2828 sayılı Yasa uyarınca koruma kararı verilmesine ilişkin davada 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 6/1-c maddesi uyarınca görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olacağı-
Kanunda yardım nafakasının, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurum tarafından da açılabileceği belirtilirken korunma kararından bahsedilmediği gibi, bu husus dava şartı da olmadığından, ancak eksiklik olarak kabul edilmesi halinde giderilmesi için süre verilmesi gerekeceği-