Faturaların niteliği gereği her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilecek belgelerden olduğu, dolayısıyla fatura konusu para alacağı yönünden tek başına yaklaşık ispata yeterli olmadıklarından söz konusu ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği-
Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilecek istinaf red harcının maktu mu yoksa nisbi mi olacağına ilişkindir...
Dosya içindeki belgelerden takipten önce davacının davalıya fatura konusu alacağın ödenmesi için ihtar çektiği anlaşıldığından; davacının davalıya çektiği bu ihtarname ve tebliğ belgesi getirtilerek, temerrüt tarihi buna göre belirlenip, davacının hak kazandığı temerrüt faizi miktarı hesaplattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerine kaydından sonra davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerine kaydından sonra TTK'nın 1530/4-a bendi uyarınca 30 gün eklenip bulunan bu tarihten her bir faturanın ödendiği tarihe kadar faiz hesabı yapılmak suretiyle, davacı tarafından hak kazanılan temerrüt faizi tutarının bulunması, TBK'nın 100, 101 ve 102. maddeleri uyarınca mahsup işleminin yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği ile davalının iddiasının genişletilmesine muvafakatı verdiğine dair bir beyanı bulunmadığı halde dava dilekçesinde belirtilen talepler aşılarak karar verilemeyeceği-
Davacının faturalara istinaden alacağın tahsili için davalı aleyhine fatura bedelleri ve işlemiş faizleri üzerinden alacağın tahsili için takibe geçildiği, takibe konu asıl alacağın tamamının (takip tarihinden sonra, ödeme emrinin tebliğinden önce) ödendiği, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilip takibe itiraz edildiği, davacı vekilinin davalının işlemiş faize itirazının iptalini istemeyerek sadece icra vekalet ücreti ve masraflar üzerinden takibe devam edilmesini istediği, TTK mad. 1530 gereğince davalının temerrüde düşürülmesi için önceki kanuni düzenlemelerdeki gibi mutlaka bir temerrüt ihtarının gönderilmesine gerek bulunmadığından temerrüdün gerçekleştiği, davalı tarafça yapılan ödemenin takip tarihinden sonra yapılması karşısında işlemiş faiz borcunun da bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça işlemiş faize itirazın iptali istenmemiş ise de borçlu olan davalının takip masraflarından ve icra vekalet ücretinden sorumlu bulunduğu- Asıl alacağa yönelik itiraz söz konusu olmadığından, icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verildiği-