Müşterek mülkiyet üzere olan binada, bir bağımsız bölümün, paydaşlardan birinin ölümü ile kendilerine iştirak halinde mülkiyet olarak intikal edecek birden fazla hissedarına birlikte bırakılabileceği, yine olayda, duraksanmayacak biçimde tespit edilen ve 1959 yılından beri çekişmesiz olarak süre gelen davacılar miras bırakanın satışından kaynaklanan fiili durum karşısında davacıların artık davalılar kullanımında bulunan bağımsız bölümler üzerinde hak iddia etmelerinin dürüstlük kuralı ile bağdaştırılamayacağı, bu durumda mahkemece, mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle taşınmazda kat mülkiyeti kurulması suretiyle karar verilmesinin kural olarak doğru olduğu-
Davalının, bağımsız bölümünden ayrı geçiş yeri olmayan apartman arka bahçesi, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 4. maddesi kapsamına giren yerlerden bulunmadığından kullanımının kat maliklerinden birine bırakılmasını engelleyen bir yasa hükmünün olmadığı-