Davacı birliğin eski yönetim kurulu üyeleri, çalışanları ve yüklenicinin vermiş oldukları zararın tazmini- Yönetim kurulu üyeleri davalıların görev yaptıkları tarihlerde meydana gelen zararla ilgili olarak hangi hakedişlerde imzalarının bulunduğu tespit edilerek, sorumlu oldukları zarar miktarının ayrı ayrı tespit edilip, meydana gelen zararın dava ve ıslahla istenen miktar açısından zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının tespiti, davalı yüklenici şirketçe davacıya verilen teminat mektuplarının mer’i olduğu anlaşıldığından söz konusu teminat mektupları bedelinin tespit edilecek zarar miktarından mahsubu ile kazanılmış haklar da dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği-
Anonim şirket yöneticisinin sorumluluğu istemi- Islah tarihi itibariyle TTK 560 maddesinde düzenlenen 2-5 yıllık zamanaşımı süreleri geçmiş olup, yerel mahkemece hiçbir gerekçe gösterilmeden ve tartışılmadan davalının eyleminin salt cezayı müstelzim olduğu ve 15 yıllık uzamış ceza zamanaşımına tabi bulunduğu gerekçesiyle davalının zamanaşımının def’inin reddi ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davalının ortak ve müdürü olduğu şirketlerde görev yaparken şirket ortaklarından izin almaksızın, aynı faaliyet konularında kurulan şirketlere ortak ve müdür olması 6762 s. eTTK'nın 547. maddesine aykırı ise de, tarafların birlikte ortak oldukları şirketlerin faaliyet dönemlerinde gerçekte önemli bir miktarda kâr elde edememesi, yapılan ticari faaliyet kârlarının önceki yıllar zararını karşılamaktan uzak olması, şirketin önceki yıllar zararlarının karşılanması için şirket makine ve demirbaşlarının satılmasının gerekmesi, bu nedenle şirketin 2006 yılından itibaren gayri faal duruma gelmesi, davalının kurmuş olduğu ve müdürlük görevini yaptığı şirketlerin diğer şirketlerle aynı müşterilere satış yapmaması, bu nedenle haksız rekabet oluşturacak eylemlerin bulunmaması, davalının eylemleri nedeniyle davacının ortak olduğu şirketin zarara uğradığının ispatlanamaması karşısında, davacı ortağın açtığı dolaylı zarar iddiasına dayalı tazminat davasının reddi gerektiği-
TTK 202/c, e gereğince, alacaklı davacı da dava dışı şirketinin yöneticileri olan davalıların sorumluluğuna gidebilirse de, bu davaya kıyas yoluyla TTK 553, 555, 557, 560, 561 maddelerinin uygulanacağı- Davacı, davalılardan .. şirketinin kullandığı kredilere dava dışı şirketinin kefaletini almak suretiyle şirketinin zararına sebep olduğunu, borca batık hale getirdiğini iddia etmekteyse de, iddianın ileri sürülüş biçimine göre meydana geldiği iddia olunan zarar dolaylı zarar olduğundan, alacaklının ancak zararın şirkete ödenmesini talep edebileceği- Davacı, bir şirketin diğer şirkete verdiği kefaletler nedeniyle zararının gerçekleştiğini ileri sürmüşse de, bilirkişi raporuna göre bu kefaletler nedeniyle ... şirketi herhangi bir ödeme yapmadığından, şirketin aleyhine kefaleti nedeniyle icra takibi yapılıp yapılmadığı ve özellikle bu takip sonucu iflasına karar verilip verilmediği üzerinde durularak öncelikle şirketin ne surette zarara uğradığının tesbiti gerektiği-
Zararın vukuu tarihinden itibaren beş yıl ve mesul olan kimsenin öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl geçmiş ise de, davalının eylemi,  hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçu olduğundan (5237 s. TCK. mad. 257), 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olduğu- Dava dolaylı zarar iddiasıyla açılmış olup, davacının uğradığı gerçek zararın saptanarak dolaylı zarar miktarı kadar şirkete verilmesini isteyebileceği-Mahkemece icra dosyası da nazara alınarak davacının uğradığı henüz tahsil edilmemiş dolaylı gerçek zararın tespit edilerek bu miktar alacağın şirkete verilmesine karar verilmesi gerektiği-
Şirket yönetim kurulu üyelerinin ve muhasebecisinin şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı alacak istemi-
Nama yazılı senetlerin devrinde zilyedliğin devri yanında alacağın temliki sonuçları doğuracak şekilde devredilmesi gerekip nama yazılı senette hak sahibi olmayan bir kimseden iyiniyetle devir alındığı gerekçesiyle iktisap mümkün olmayıp taksitli konut satışına ilişkin olarak 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 6/A maddesinin yürürlüğe girdiği 14.6.2003 tarihinden sonra düzenlenen senetlerin nama yazılı olarak düzenlemesi yasal zorunluluk olmasına rağmen, emre muharrer olarak düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup geçersiz olan bu senetlere ciro yoluyla hamil olan iyiniyetli olup borçlunun zararına hareket etme kastı bulunmadığı savunmasında da bulunamayacağından senetlerin lehdar yönünden karşılıksız kaldığı sabit olduğuna göre iptallerine yönelik talebin de kabulüne karar verilmesi gerektiği-
11. HD. 05.12.2016 T. E: 2015/11838, K: 9325-
İcracı müdürler bakımından da yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dair hükümler uygulanacağı- Usulsüz tahsil edilen krediler nedeniyle uğranılan zararın tahsii istemine ilişkin bir davanın açılabilmesi için genel kurulca dava açılması yolunda alınmış bir karar olması gerektiği- Davada alınmış bir genel kurul kararı sunulmamış ise de bu eksiklik sonradan tamamlanabileceği- Dava niteliği gereği TTK. mad. 309 uyarınca açılmış sorumluluk davası olup, davalıların usulsüz veya yeterli teminat alınmaksızın tahsis edilen krediler nedeniyle davacı Banka'nın uğradığı zararlardan sorumluluklarının doğması için kredi borçları nedeniyle yapılan takiplerin aciz vesikasına bağlanılmasının gerekli olmadığı-
Muvazaa nedeniyle tapu iptali tescil, olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin tahsili istemi-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor