Kat irtifaklı ana taşınmazda bodruma davalı tarafça trafo konulmak suretiyle yapılan el atmanın önlenmesi ve kât istemine ilişkin eldeki davada; trafonun kat sakinlerini rahatsız etmeyecek şekilde bakım ve onarımının yapılması gerektiği- Bir kısım kat malikleri tarafından açılan el atmanın önlenmesi ve kâl istemine ilişkin davada, yöneticinin davaya dahil edilmesine gerek bulunmadığı- Trafonun yağlı tip olması durumunda kısa devre vb. durumlarında patlama, yağ sızıntısı ve akabinde yangın meydana getirme gibi güvenlik risklerinin bulunduğu, trafonun kuru tip olması durumunda ilgili yönetmelikte belirtilen önlemler eksiksiz olarak alınmak suretiyle binanın bodrum katında kalmaya devam edebileceği, yönetmeliğe uygun olarak trafonun yağlı tipten kuru tipe çevrilmesine karar verilmesi gerektiği-
1) İşyeri niteliğindeki bağımsız bölümün eklentisi niteliğinde bulunan deponun, bağımsız bölümün mülkiyetine tabi olacağı, bağımsız bölümden ayrı olarak kullanılamayacağı, dahili davalı derneğin temsilcisinin "deponun boşaltıldığını" beyan etmesi ve yerleşim yeri değişikliğine ilişkin sorgu sayfasını sunması karşısında, bu iddia üzerinde durulmak suretiyle bağımsız bölümün eklentisi niteliğinde bulunan deponun boşaltılıp boşaltılmadığı yönünden araştırma yapılması gerektiği- "Dernek tarafından kullanılan deponun boşaltılıp boşaltılmadığı konusunda araştırma yapılmasına gerek olmadığı, 13 nolu bağımsız bölümün eklentisi niteliğinde olan deponun dernek olarak kullanılmasına son verilmesi suretiyle eski hâle getirilmesine karar verilmesi gerektiği" şeklideki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği- 2) Ortak yerler üzerinde bütün bağımsız bölüm maliklerinin arsa payı oranında ve ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olması nedeniyle, masa-sandalye konulmasına yönelik eylemin geçici nitelikte olması hâlinde dahi diğer kat maliklerinin kullanımı da engellenmiş olacağından ortak alana el atma niteliğinde bulunduğu- "Ortak yerlere masa-sandalye konulmak suretiyle davalıların müdahalesine yönelik talep hakkında Özel Daire bozma kararında yer verilen açıklamalar doğrultusunda hükmün bozulması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Bağımsız bölümün eklentisi niteliğindeki yerlerin bağımsız bölümden ayrı olarak üçüncü kişiye kiraya verilemeyeceği- Ortak yerler üzerinde bütün bağımsız bölüm maliklerinin arsa payı oranında ve ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olması nedeniyle, masa-sandalye konulmasına yönelik eylemin geçici nitelikte olması hâlinde dahi diğer kat maliklerinin kullanımı da engellenmiş olacağından ortak alana el atma niteliğinde bulunduğu-
Davaya konu bağımsız bölümlerde, balkonların PVC ile kapatılması kat maliklerinin 4/5’inin yazılı rızası ile mümkün ise de, ortak alanlardan olan binanın dış duvarının yıkılarak balkonun mutfağa eklenmesi, geri kalan balkon kısmına eklenen kısımdan kapı açılması şeklinde yapılan imalatların, bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere onaylı mimari projesine aykırılığı sabit ve esaslı tadilat olduğu anlaşıldığından Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18 ve 19. maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre, ana yapının onaylı projesini değiştirecek şekilde bir tesis ve bölüm yapılmasının tüm kat maliklerinin oy birliği ile verecekleri bir karar ile mümkün olduğu- Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında "davaya konu edilen balkonda yapılan değişikliklerle ilgili olarak değişikliğin yapıldığı balkonun gömme balkon olup olmadığı, ayrıca yapılan değişikliğin bina alanında yüzölçümü artışı meydana getirip getirmediği hususunun üzerinde durulması, gerek bu yönden gerekse de diğer hususlar yönünden yapılan değişikliğin imar mevzuatına aykırı olup olmadığının belirlenmesi gerektiği" görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüşün Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Mimari projeye aykırı olarak, ortak yere yapılan inşaatta muvafakatin yazılı belge ile kanıtlanmasının zorunlu olduğu, sözlü muvafakat verildiğine ilişkin ileri sürüşün, tanık ifadeleri ile isbatının mümkün olmadığı, bu itibarla, davalıca apartmanın ortak yerlerinden olan terasın 40 m.lik kısmına kat maliklerinin ve davacının muvafakatinin bulunduğuna dair hiç bir belge ibraz edilmeden, ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı olarak kaçak üç kat yapılmak suretiyle vaki müdahalenin yıkım yoluyla önlenmesine ilişkin davanın kabulünün gerekeceği-
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddesi hükmü karşısında ilke olarak; bahçe olarak tahsisi bulunmayan, "binanın imardan tasdikli mimari projesi ve yönetim planı içeriğinden dava konusu yerin özel amaca tahsisli ortak yerlerden bulunduğu anlaşılmadığına göre" bu yere otopark yapılmasının kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karar verebilecekleri ve bu konuda verilen kararın da geçerli olduğunun kabul edilmesinin gerekeceği, ancak, arsa boşluğunun otopark olarak kullanılması halinde ona yakın bağımsız bölüm sakinlerinin rahatsız olmamalarının da söz konusu olduğu-
Davalının, bağımsız bölümünden ayrı geçiş yeri olmayan apartman arka bahçesi, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 4. maddesi kapsamına giren yerlerden bulunmadığından kullanımının kat maliklerinden birine bırakılmasını engelleyen bir yasa hükmünün olmadığı-