"Engelli" kontenjanında çalışan işçinin, kendisinden daha düşük oranda vergi kesilmesi gerektiği halde işverence bu yasal gerekliliğe uyulmayarak kendisinden fazla gelir vergisi kesintisi yapıldığını öne sürmesi halinde vergi dairesine ödeme yapan işverenin sorumluluğuna gidilemeyeceği, ilgili vergi dairesine müracaat edilmesi gerektiği-
Davalı şirket hakkında davacı kurumca 4857 sayılı Kanun'un 30. maddesine göre çalıştırmak zorunda olduğu özürlü kontenjanı açığını kapatmadığı için tahakkuk ettirilen idari para cezasına davalı şirketin itiraz ettiği, Sulh Ceza Mahkemesinin itirazın reddine karar verdiği, bu karara karşı yapılan itiraz üzerine Asliye Ceza Mahkemesince itirazın reddedildiği ve idari para cezasının kesinleştiği ve bunun üzerine ilamsız icra takibi yapıldığı görülmekle, davacı idari para cezasının tahsili konusunda takip yapmakta hukuki yararının her aşamada bulunduğu ve icra takibine girişilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığından mahkemece itirazın iptali davasında işin esasının incelenmesi gerektiği- "takip konusu alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olmadığı" gerekçesiyle davanın reddedilmesinin hatalı olduğu-
4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun 20/son maddesinde "idari para cezalarının genel esaslara göre tahsil edileceği" düzenlendiğinden, uyuşmazlığın çözümünde genel hukuk mahkemelerinin görevli olduğu ve davalının banka olduğu gözetildiğinde, TTK'nun 3. maddesi kapsamında kalan dava konusu ihtilafın da ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İŞKUR tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 101. maddesi gereğince verilen idari para cezalarının 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre tahsilinin mümkün olmadığı ve bu konuda genel esaslar çerçevesinde ilamsız icra takibi yapılması gerekeceği-
İŞKUR tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 101. maddesi gereğince verilen idari para cezalarının 6183 sayılı AATUHK’na göre tahsilinin mümkün olmadığı ve bu konuda genel esaslar çerçevesinde ilamsız icra takibi yapılması gerektiği-