Takip dayanağı senede (bono) vade tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun uygulanması gerektiği- TTK’nun 662. maddesinde; “müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir” hükmüne yer verildiği- TTK'nun 662. maddesinde dava açılması ile kastedilenin, kambiyo senetleri hukukuna ilişkin bir talep dolayısıyla yetkili mahkeme nezdinde, usulüne uygun bir davanın açılmış bulunması olduğu- Örneğin senet borçlusunun açtığı senet iptal davası, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması vs. davalarının da zamanaşımını kesmeyeceği- Zira açılmış bulunan davanın, HUMK'nun 237. maddesindeki kesin hükme konu teşkil edecek biçimde nizalı kazaya konu edilmesi gerektiği- Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacağı hususunda bir açıklık bulunmadığı- Ancak borçlu tarafından açılacak davada, alacaklı durumundaki davalının, itirazını def’i yolu ile ileri sürmesi halinde borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da bu nedenle zamanaşımını kesmesi gerektiği- Somut olayda; borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasında; alacaklının menfi tespit davasına itirazını def’i yolu ile ileri sürmediği- İcra dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra dosyanın işlemsiz bırakıldığı ve yeniden başlayan 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu- O halde, İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle uygulanması gereken İİK. m. 33/a uyarınca, borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-
TTK'nun 662. maddesinde dava açılması ile kastedilenin, kambiyo senetleri hukukuna ilişkin bir talep dolayısıyla yetkili mahkeme nezdinde, usulüne uygun bir davanın açılmış bulunması olduğu, örneğin senet borçlusunun açtığı senet iptal davasının zamanaşımını kesmeyeceği, keza ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması vs. davalarının da zamanaşımını kesici nitelikte olmadığı, zira açılmış bulunan davanın, HUMK'nun 237. maddesindeki kesin hükme konu teşkil edecek biçimde nizalı kazaya konu edilmesi gerekeceği, anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacağı hususunda bir açıklık bulunmadığı, ancak borçlu tarafından açılacak davada, alacaklı durumundaki davalının, itirazını def’i yolu ile ileri sürmesi halinde borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da bu nedenle zamanaşımını kesmesi gerekeceği-
Alacaklı durumundaki davalının itirazını def'i yolu ile ileri sürdüğü menfi tespit davasının, zamanaşımını keseceği ve kararın kesinleşme tarihine kadar zamanaşımı işlemeyeceği-
Bonoyu düzenleyen keşideciye karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresinin, vadeden itibaren 3 yıldır, hamilin cirantayı takip etmesi halinde zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğu- İcra takip dosyasında zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun açtığı menfi tespit davasının HMK. nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, bu durumda, anılan davanın zamanaşımının kesilmesi yönünde takibe bir etkisinin bulunduğundan söz edilemeyeceği, hükmün temyizi mümkün ise de zamanaşımı süresinin başlaması için kararın kesinleşmesi gerekmeyeceği-
Haczedilen menkullerin kendisine ait olduğunu söyleyen üçüncü kişiye (borçlunun boşandığı eski eşi) hacizli malların, yediemin olarak bırakıldığı ve akabinde istihkak iddiasının reddi davası açıldığı, bu tarih ile dava tarihi olan arasında icra dosyasındaki son işlem incelendiğinde, altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu görüldüğünden “istihkak iddiasının reddi” davası, TTK. mad. 726'da takibe konu çek için öngörülen zamanaşımı süresini kesen ve aynı Kanun’un 662.maddesinde düzenlenen nitelikte bir dava olmadığından, zamanaşımı süresinin dolduğu- Zamanaşımını kesen muamele her kim hakkında vaki olmuşsa ancak ona karşı hüküm ifade edeceği-
Borçlunun maaşına haciz konulmasının talep edilmesinden sonra şikayet tarihine kadar zamanaşımını kesecek bir icra takip işleminin yapılmaması ve TTK.’da zamanaşımına ilişkin sayılan sebeplerin de bulunmaması karşısında, zamanaşımı gerçekleştiğinin kabul edileceği, maaş haczi konusunda müzekkere yazılması ve maaştan kesintilerin icra dosyasına girmesinin beklenmesinin, zamanaşımını kesmeyeceği-
Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde, zamanaşımı kesen sebeplerin Ticaret Kanununda sayılarak belirtilmiş olduğu, bunların; ”dava açılması”,”takip talebinde bulunulması”,”davanın ihbar edilmesi” ve ”alacağın iflas masasına bildirilmesi” olduğu; “dava açılması” ile kastedilenin “kambiyo senetleri hukukuna ilişkin bir talep dolayısıyla yetkili mahkeme önünde usulüne uygun bir dava açılması” olduğu - Takip hukukuna ilişkin şikayet niteliğinde olan ihalenin feshi davası devam ettiği sürece alacaklı takip dosyasından alacağını tahsil edemeyeceğinden, fiili imkansızlık nedeniyle dava süresince zamanaşımı süresinin de işlemeyeceği-