Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak yoksulluk nafakasına takdir edileceği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası az olduğundan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar az olduğundan, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak maddi tazminat takdir edileceği-
Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile sosyal ekonomik durum araştırmasına göre, davacı babanın abisi ile birlikte kuyumcu dükkanı çalıştırdığının, davalı annenin ise ev hanımı olduğunun, babasının kendisine aldığı evden aylık 800 TL kira geliri bulunduğunun, başkaca bir gelirinin olmadığının, müşterek çocuk M.'nın 2003, Y.'un ise 2007 doğumlu olduklarının anlaşıldığı, buna göre, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları ve ihtiyaçları ile özellikle nafaka yükümlüsü davalı annenin gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının biraz fazla olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olmadığı-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyacı, ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen 100 TL' lik iştirak nafakası miktarının biraz az olduğu-
Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaç düzeyine göre; yerel mahkemece takdir edilen 500,00 TL' lik iştirak nafakası miktarının az bulunduğu-
Dava, "ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi" niteliğinde olmayıp; "evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı 'aile soyadının' velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi" talebine ilişkin olduğundan aile mahkemesinin görevli olduğu-
Dosya kapsamından; davacının, ev hanımı olduğu, geliri olmadığı, annesinin evinde kaldığı, mal varlığı olmadığı, davalının ise; akaryakıt istasyonunda işçi olduğu, 1.400 TL ücret aldığı, arkadaşı ile kaldığı, 300 TL kira ödedikleri, 2012 model motosikleti olduğu, müşterek çocuğun 2007 doğumlu ve 2. sınıf öğrencisi olup, annesinin yanında kaldığı anlaşıldığından; mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumu, tedbir nafakasının niteliği, çocuğun ihtiyacı, eğitim durumu dikkate alınarak TMK.nun 4. maddesinde de vurgulanan hakkaniyet ilkesi gereğince, küçük çocuk lehine daha uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
İştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olduğundan velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden iştirak nafakasını isteyemeyeceği- İştirak nafakasına ilişkin davada, çocukların fiili olarak kimde kaldığı hususu araştırılmadan hüküm kurulmasının yerinde olmadığı-
Ayrı müşterek konut tahsisi sağlanmaması nedeniyle eşin, eve dönmediği anlaşılmakla ayrı yaşamakta haklı olduğunun kabulünün gerektiği- Müşterek çocuk yönünden talep edilen önlem nafakası takdirinde ayrı yaşamakta haklılık olgusundan ziyade kimin yanında kaldığı ve kimin tarafından bakıldığının nazara alınması gerektiği-
Müşterek çocuk ile davalı baba arasında kanunda belirtilen şekillerde (babanın anayla evlenmesi, tanıma veya hakim kararı ile) soybağının kurulup kurulmadığı araştırılarak, sonucuna göre iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Müşterek çocukların fiilen anne yanında geldikleri tarih ile velayetin değiştirilmesine ilişkin kararın kesinleştiği tarih arasında geçen süre içinde, çocuklar yararına uygun bir tedbir nafakasına hükmedileceği-