Tenzilat ve vade konkordatosunun bir araya getirilmesinin karma (bileşik) konkordato olarak adlandırıldığı- Karma konkordato talep eden borçlunun borca batık olmadığı, ödeme gücü bulunduğu, tasdik edilen projenin faiz içermediği, projede hem üç ay ödemesiz dönem kararlaştırılması hem de ödemelerin beş yıl gibi uzun vadeye yayılması dikkate alındığında, konkordato talebinden sonra mühlet hükümlerinin sağladığı hukuki korumadan yararlanan borçlunun yeni bir süreden yararlandırılmasının yerinde olmadığı- Alacaklıları mağdur edecek ve konkordatonun amacı dışında finansman türü niteliğinde görülen projedeki teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığı (İİK m. 305/1-b) ve neticede borca batık olmayan şirket hakkında talebin reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun mühletten önce doğan borçlarını, mahkemece tasdik edilen konkordato projesinde öngörülen ödeme planı çerçevesinde ödemek imkânına kavuşacağı, bu itibarla konkordatonun, borcun yenilenmesini gerektirmemekte, ancak ödeme şekil ve şartlarında önemli değişiklikler meydana getireceği, bu değişikliğin şeklini ve içeriğini, asliye ticaret mahkemesince tasdik edilerek kesinleşen konkordato ödeme projesinin belirleyeceği, bu açıklamalara göre borçlunun, mühletten önce doğan borçları için artık takip edilmemekte ve borçlarını ödeme konusunda fevkalâde elverişli bir hukuki statüye kavuşacağı, bu bağlamda belirtmek gerekir ki, mühletten sonraki dönemde komiserin onayı olmadan borçlunun üstlendiği borçların da konkordatoya tâbi olacağı-
Projesinde, "konkordatodan etkilenen adi alacaklıların, adi alacaklarının ana para kısmı hariç faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına" yer verilen konkordatonun 'tenzilat konkordatosu' örneği olduğu- İİK 308/c-III uyarınca, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacaklarının tasdik edilen konkordatodan etkilenmediği de dikkate alındığında, adi alacaklıların faiz gibi bir kısım alacaklarında tenzilat yapılması, tasdik edilen konkordato projesinde alacaklılar arasında eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluşturmadığı- Talep eden şirketin faaliyetlerine, adi ve rehinli alacaklılarla yaptığı anlaşmalar uyarınca ödemelerine devam ettiği, kefil olduğu grup şirketlerinin de ayrıca konkordato talep ettiği, konkordato projelerinin tasdik edildiği, bu şirketlerin de ödemelerine devam ettiği anlaşılmakla, "tasdik edilen projenin eşitlik ilkesine aykırı olduğu" gerekçesiyle "konkordato tasdik talebinin reddiyle talep eden şirketin iflâsına karar verilmesinin" yerinde olmadığı-
Bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan alacakları kapsadığı, somut olayda, takibe konu çekten doğan alacağın tahakkuk tarihi 30.03.2021(keşide tarihi) olup, alacağın konkordatonun tasdiki kararından sonra doğduğu anlaşılmakla, bu alacağın tasdik edilen konkordato kapsamında olduğundan bahsedilemeyeceği-
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun 308/b-1 maddesine göre, alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği- Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre ise, tasdik kararını veren mahkemenin, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebileceği, süresi içinde dava açmamış olan alacaklıların, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemeyeceği, yatırılan payın borçluya iade edileceğinin düzenlendiği- Dolayısıyla çekişmeli alacaklara isabet eden payın bankaya depo edilmesine ilişkin talebin dava açma süresi içinde tasdik kararını veren mahkemeye (konkordato dosyasına) yöneltilmesi gerektiği-
Mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçların adi konkordato hükümleri içerisinde konkordato şartlarına tabi olmayacağı- Alacaklı ile borçlu şirket arasında mühlet içerisinde komiser icazeti ile uygunluğuna karar verilen sözleşmeye dayalı takip konusu cari hesap sözleşmesinin takip yasağı kapsamına girmediği-
Konkordato mühletinden önce ya da sonra açılmış davalarda, taraf olma sıfatının aynen muhafaza edileceği, bu nedenle kişisel talep haklarına ilişkin davalar, konkordato dolayısıyla herhangi bir ertelemeye veya duraklamaya uğramaksızın devam edeceği, ne var ki; konkordato onanarak kesinleştiği taktirde ilamla belirlenen alacakların, onaylanan konkordato projesinin öngördüğü esaslara göre ödenmesi gerektiği-
Tasdik edilen konkordatonun, konkordato mühletinin verilmesinden (mühlet kararından) önce doğmuş olan borçlar için zorunlu olduğu–
Konkordatonun tasdikinden sonraki dönem için munzam zarar istenemeyeceği–