İcra kasasındaki paranın şikâyetçinin talebi üzerine verilen tedbir ara kararı ile alacaklıya ödenmemesi halinde, borçlu temerrüde düşmüş olduğundan, alacağına kavuşamayan alacaklının temerrüt faizi isteyebileceği- "Alacaklının alacağına kavuşamamasının ihtiyati tedbir kararının uygulanmasından kaynaklandığı, haczedilen paranın icra dosyasına girmiş olmasının İİK hükümlerine göre borcun icra dosyasına ödenmesi aşamasının tamamlanması olduğu kadar TBK hükümlerine göre de geçerli ve sonuç doğuran bir ifa olduğu, haczedilmezlik şikâyetinde ihtiyati tedbir kararı alınmış ancak şikâyetin haklı bulunmayarak reddi üzerine icra hâkimince tazminata hükmedileceğine dair özel bir düzenleme de bulunmadığı, HMK 399'de tedbirin haksız çıkmış olmasının yaptırımı düzenlendiğine göre, bunun yerine yasal bir dayanağı bulunmaksızın tedbir nedeniyle paranın geç ödenmesinden dolayı temerrüt faizine hükmedilemeyeceği" görüşünün HGK çoğunluğunca kabul edilmediği-
Meskeniyet şikayeti sırasında, İİK. mad. 22 gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesi gerekmediği gibi bu hususun İİK'nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında da yer almadığı-
Zorlama altında keşide edildiği ceza mahkemesi kararı ile sabit olan bonodan dolayı borçsuzluk iddiasının (beyanın geçersizliğine ilişkin definin) sonraki hamillere karşı ileri sürülebileceği- Önceden menfi tespit davası açan borçlunun, icra takibinin kesinleşmesinden sonra, haciz sırasında, "borçlu olmadığı"na ilişkin iddialarını tutanağa geçirmek suretiyle ödeme taahhüdünde bulunmasının, bu taahhüdün, çekince (ihtirazi kayıt) ileri sürülerek ve cebri icra baskısı altında yapıldığı anlamına geleceği, yani, davacı keşidecinin ödeme taahhüdünde bulunmasının, borçlu olduğunun ikrarı olarak kabul edilemeyeceği- Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, şikâyete başvurulsa da takibin kesinleşmesinin engellenemediği ve ödeme yapılmaması hâlinde alacaklının, borçluya ait para, mal ve haklar üzerine haciz konulmasını isteyebileceği-
Bir şikâyetin görülmesi ya da icranın geri bırakılması isteminin karara bağlanabilmesi için ortada derdest bir icra takibi olması gerektiği-
İcra ve İflas Kanununun 33/a maddesi "ilamın zamanaşımına uğradığı iddiası"nı düzenlemekte olup, buna göre ilamın zamanaşımına uğradığı iddiasının icra mahkemesi tarafından resmî belgeler (ki çoğu zaman takip dosyası) çerçevesinde incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verileceği-
Yasal sürede feshi istenmediğinden kesinleşmiş olan ihaleye konu taşınmazın hissedarı ve ortaklığın giderilmesi davasının davacısı olan kişi tarafından şikayet edilen, satış memurluğunun satıştan ve davadan feragatin satış memurluğunca kabul edilmeyerek ihale kararının kaldırılmasına ilişkin kararına yönelik olarak, sulh hukuk mahkemesinin verilen kararında, şikayetin reddedildiği, tescil ve satış sonrası diğer işlemlerin yapılmasına engel oluşturacak bir tedbir kararının da bulunmadığı görülmekle, satış memurluğunun ihalesi kesinleşen taşınmazın satış sonrası işlemlerini ve bu doğrultuda ihale alıcısı adına tesciline ilişkin işlemleri yapmaktan kaçınması ve bu yönde verdiği kararın, İİK. mad. 134/son hükmüne aykırı olduğu-
İİK. mad. 135/2'ne uygun olarak bir tahliye emri çıkarılmadan talimat icra müdürlüğünce tahliyesi istenilen taşınmaza gidilerek tahliye ihtarında bulunulduğundan, talimat icra dairesinin bu işlemine yönelik şikayeti, talimat icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesi incelemeye yetkili olduğu- İİK. mad. 135/2 uyarınca tahliye emri çıkarılmadan usul ve yasaya aykırı olarak yapılan talimat icra müdürlüğü işleminin iptali gerektiği-
Meskeniyet şikayeti sırasında, İİK. mad. 22 gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesi gerekmediği gibi bu hususun İİK'nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında da yer almadığı-
Taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü (İİK. mad. 106,110) iddia edilmemesine karşın, mahkemece "haczin düştüğü" gerekçesiyle "ihalenin feshine" karar verilmesinin hatalı olduğu- İcranın durdurulması kararı (İİK. mad. 22) bulunmadığından, "meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin güncel verilere göre yeniden tespiti talepli açılan davanın devam ettiği, bu nedenle ihalenin usulsüz olduğu" gerekçesiyle "ihalenin feshine" karar verilmesinin isabetsiz olduğu-