İhaleye konu taşınmazın icra müdürlüğünce haciz konulduğu tarihte borçlu adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşıldığından, icra memurunun haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı- Hacizden sonra mahkemeden tapu iptal ve tescil kararı alınmasının hacizlerin fekkine dair karar alınmadığı sürece duruma etki etmeyeceği- İcra müdürü haciz işlemini yaparken, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu ve yeterli olduğu- Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumunun değişmeyeceği- Tescil kararının hacizden sonra kesinleşmesi ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımaması halinde haczin kaldırılması isteminin 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği- Tescil kararı sebebiyle ihalenin feshine karar verilemeyeceği-
İcra mahkemesine yapılan ihalenin feshi şikayetinin yasal yedi günlük süreden sonra olduğu, ilk derece mahkemesince, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken esastan incelenmek suretiyle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olduğu-
Asıl borçlunun ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olduğu- Aktif husumet yokluğundan red kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
  • kayıt gösteriliyor