TÜRK TİCARET KANUNU > - Ticaret Şirketleri > - Genel Hükümler > - F) Birleşme, bölünme ve tür değiştirme > - II - Birleşme > - 1. Genel hükümler > Madde 137 - b) Geçerli birleşmeler
Davalı şirketin kuruluş adresinin sonradan değiştirildiği de gözetildiğinde, şirketlerin adreslerinin aynı olmadığı, ortaklık yapılarının ve yönetim kurulları ile temsilcilerinin farklı olduğu, hisse devirleri ve muvazaalı işlemlerin tespit edilemediği, davalı şirketin davalı borçlu şirketin aldığı ihaleyi devam ettirmediği, sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanamadığı anlaşıldığından davalı şirketin yönünden de davanın reddi gerektiği-
Kooperatif kaşesi ile iki yetkili temsilcisinin müşterek imzası ile kooperatifin üyelerine konut yapma amacına uygun sağlanan finansmana verilen avalın geçerli olduğu ve bu nedenle açılan menfi tespiti istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Sözleşme tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 370/2.maddesi ve o tarihte yürürlükte bulunan şirket ana sözleşmesinin 8.maddesi gereği anonim şirketin aynı zamanda şirket yönetim kurulu üyesinin de genel kredi sözleşmesine kefalet sözleşmesinin akdedilmesinde imzası bulunması gerekmekte ise de, davalı anonim şirketi münferiden temsile etmeye yetkili kılındığına dair 29/09/2011 tarihli yönetim kurulunun kararı Türk Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilmiş olup, davalı anonim şirket tarafından genel kredi sözleşmesine kefalet sözleşmesinin karşı tarafı olan davacı bankanın işbu hukuki işlemdeki sakatlığı müspet olarak bildiğinin tüm dosya kapsamı itibarıyla ispatlanamadığından davalı şirket adına şirket müdürü olan dava dışı tarafından dava ve takip konusu genel kredi sözleşmesine davalı anonim şirketin kefaletinin geçerli olduğu, şirket mevzuu içinde açıkça sayılmasa bile ticaret hayatının icabı olarak şirketlerin birbirlerine veya ticari iş yaptıkları tacirlere kefalet vermelerinin, taşınmazlarını banka borçları için ipotek etmelerinin şirket mevzu içinde kalan mutad bir muamele olduğu, 6102 sayılı TTK ile de ultra vires kuralı kaldırılmış olduğundan takibin devam edeceği-