TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Özel Borç İlişkileri > - Satış Sözleşmesi > - Taşınır Satışı > - B. Satıcının borçları > - II. Zapttan sorumluluk > - 3. Alıcının hakları > Madde 217 - a. Tam zapt hâlinde
Davacı veya davalı sıfatının olmadığı belirlenirse, artık uyuşmazlığın esastan çözülmesine geçilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiği- Davacının murisine 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümleri uyarınca Samsun Belediye Encümeni tarafından tahsis işlemi yapılmış olduğundan, davanın bu davalıya karşı açılması gerektiği- Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının eldeki davada davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti) bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın sıfat yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği-
Sıfır km olarak satın alınan araçta, yaklaşık üç yıl sonra ortaya çıkan "gizli ayıp" niteliğindeki arızanın onarımı için ödenen bedelin tahsili mi istenebilir yoksa aracın sıfır km misli ile değişimi mi gerekir?
Tüketicinin, hasarsız olduğu düşüncesi ile satın aldığı sıfır kilometre aracın satıştan önce hasar gördüğü ya da kusurlu imal edilmesi nedeniyle işlem gördüğü ve renk farklılığı olmaması için bagaj kapağına da boya taşırılarak ve boyanın orijinalliği bozularak kusurlu onarımlarla ayıbın gizlenmek istenmiş olduğu anlaşıldığından, tüketicinin kendisinden gizlenen ayıbın satımdan çok kısa bir süre sonra ortaya çıkması ve hemen akabinde hakkını elde edebilmek için tüm yasal yolları takip etmesi göz önünde bulundurulduğunda, malın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesi gerektiği- "Araçtaki ayıbın onarım masrafı ve onarıma bağlı değer kaybı toplamının yalnızca 2.000,00TL olduğu, malın değerine kıyasla ayıbın hafifliği dikkate alındığında misli ile değişim yönünde karar verilmesinin taraflar arasındaki hak ve nesafet dengesini bozacağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Satış sözleşmesinin kurulduğu sırada varolan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmının 3. kişi tarafından alıcının elinden alınması halinde satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olacağı- Davacının, davalıdan satın aldığı aracın, gümrük işlemlerine tabi tutulmadan kaçak yollarla ülkeye getirilmiş olması nedeniyle, mahkeme kararı ile zapt edildiği anlaşıldığından, mahkemece, aracın faturasında yazılı satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerektiği, bilirkişi marifetiyle belirlenen aracın dava tarihindeki rayiç değerine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava konusu aracın halen davacının kullanımında olmasına rağmen, söz konusu araçla ilgili ceza yargılamasının devam ettiği, araç üzerindeki çalıntı şerhine yönelik tedbir kararı nedeniyle davacının araç üzerindeki tasarruf yetkisinin hukuki anlamda kısıtlandığı, davalının aracın kimliğinin değiştirilmesi(change) ve araç üzerindeki hak mahrumiyetine yönelik tedbir kararı nedeniyle kusursuz olarak hukuki sorumluluğunun bulunduğu, o halde; mahkemece dava konusu araç ile ilgili ceza yargılamasının da devam ettiği dikkate alınarak aracın kimliğinin değiştirilmesi (change) ve hak mahrumiyetine yönelik tedbir kararı nedeniyle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu görülmekle; zapta ve ayıba karşı satıcının sorumluluğuna ilişkin hükümlerin ve taraf delillerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Alacak davasında, dava konusu aracın dava dışı üçüncü kişi tarafından kaçakçılık ve sahte evraklarla yurt dışından getirilerek davalıya satışının yapıldığı davalının da satış sözleşmesiyle davacıya sattığı anlaşıldığından zapta karşı tekeffül hükümleri doğrultusunda davacının kendinden önceki satıcıya müracaat hakkı olup husumet yöneltilebileceği-
Yurt dışından kaçak yollarla ülkeye sokulup gümrük işlemlerine tabi tutulmayan satım konusu aracın, TBK. mad. 217 uyarınca davacının elinde kaldığı süre içinde, araçtan elde edilen yararlanma miktarı belirlenip, belirlenecek bu miktarın, davacı alacağından mahsubundan sonra kalan bakiye miktarın davalıdan tahsil edileceği-
Satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı sorumlu olduğu-
Satılanın tamamının alıcının elinden alınması halinde, satış sözleşmesinin kendiliğinden sona ereceği ve alıcının, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek, ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birilikte geri verilmesini talep edebileceği-