TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Özel Borç İlişkileri > - Ticari Temsilciler, Ticari Vekiller ve Diğer Tacir Yardımcıları > - A. Ticari temsilci > Madde 548 - II. Temsil yetkisinin kapsamı
Ticari mümessillik ticaret siciline tescil olduğu; ancak işletme sahibi tescilden önce de temsilcinin yaptığı işlemden sorumlu olduğu- Ticari mümessilin, işletme sahibini temsile yetkili bir kişi olmanın yanı sıra, aynı zamanda ticari işletmenin belirli yetkilere sahip idarecisi niteliğini de taşıdığı- Ticaret şirketleri organları aracılığıyla idare ve temsil edildiğinden, ticari mümessil tayin etme yetkisinin de organlarına ait olduğu- Ticari mümessillik gibi ticari vekaletin de, TBK 40 vd. maddelerinde düzenlenmiş temsilin ticari hayatın ihtiyaçlarına uydurulmuş bir türü olduğu- Dolayısıyla ticari vekaletin, ticari mümessillik gibi tek taraflı hukuki işlemle verilen bir temsil yetkisini içerdiği-
"Çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçunun failinin; çek karşılığını bankada bulundurmakla yükümlü olan tüzel kişinin mali işlerini yönetmekle görevlendirilen yönetim organı üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa bu sefer yönetim organını oluşturan tüm gerçek kişiler olacağı- Herhangi bir nedenle (sürenin dolması, istifa vb.) yönetim kurulu üyeliği ve dolayısıyla çekin karşılığını bankada bulundurma yetkisi, Kanunda yazılı usulüne uygun şekilde sona ermiş olan yönetim kurulu üyesinin, yönetim kurulundan ayrılması hususunun şirket yönetimi tarafından ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmemiş olması halinde; şirketin yönetim kurulundan ayrıldıktan sonra karşılıksızdır işlemine tabi olan bir şirket çeki nedeniyle kural olarak cezai sorumluluğuna gidilemeyeceği- Ancak anonim şirket adına düzenlenen çekin karşılığını bankada bulundurmakla görevli yönetim kurulu üyesinin Kanunda öngörülen sebeplerle ve usulüne uygun şekilde bu üyeliği sona ermesine ve bu husus yönetim kurulu tarafından tescil ve ilan edilmemesine rağmen; ayrıldığı anonim şirket yararına olmak üzere piyasada kendisi, ayrıldığı anonim şirketle bağlantısı olduğu tespit edilen üçüncü kişiler veya ayrıldığı anonim şirket adına; çek düzenlemeye, bu kişiler adına düzenlenen çeki bir şekilde ele geçirerek şirketin alacaklılarına şirket menfaatine teslim etmeye veya anonim şirket adına halen yönetici gibi davranarak bu çeklerle anonim şirket yararına mal veya hizmet alımına devam etmesi halinde; adı geçen yöneticinin borçlu anonim şirketle fiili bağlantısını sona erdirmediği kabul edilerek, çekin karşılığını bankada bulundurmakla yükümlü olacak diğer anonim şirket yöneticileriyle birlikte cezai sorumluluğunun devam etmesi gerektiği-
Ticari temsilcinin, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetki olduğu ancak açıkça yetkili kılınmadıkça, taşınmazları devredemeyeceği veya bir hak ile sınırlandıramayacağı- İşletme sahibinin, ticari temsilcilik yetkisi verildiğini ticaret siciline tescil ettirmek zorunda olduğu; ancak ticari işletme sahibinin ticari temsilcinin fiillerinden sorumluluğu, tescilin yapılmasına bağlı olmadığı-
Ticari vekilin, özel yetki verilmedikçe tacir adına ödünç alamayacağı, kambiyo taahhütlerinde bulunamayacağı ve davacı veya davalı olarak mahkemelerde taciri etmsil edemeyeceği; ancak ticari mümessilin bu tür işlemleri dahi yapma yetkisine sahip olduğu- Ticaret şirketleri organları aracılığıyla idare ve temsil edildiğinden, ticari mümessil tayin etme yetkisinin de organlara ait olduğu- Ticaret şirketlerinde idare ve temsil yetkisine sahip organların her ticaret şirketiin türüne göre değişiklik göstereceği; ancak ticaret şirketlerinin tümünde ticari mümessilin şirket ana sözleşmesiyle de tayin edilebileceği- Somut olayda borçlu şirketin ticari mümessili TS tarafından 18.08.2008 tarihli vekaletname ile MS'e birtakım yetkiler verilmiş ancak bono düzenleme konusunda özel bir yetki verilmediği- Ayrıca MS'nin şirket ortaklar kurulu tarafından verilmiş şirketi borçlandırma yetkisinin de bulunmadığı- MS tarafından imzalanan bono nedeniyle borçlu şirket sorumlu tutulamayacağından borçlu şirketin borca itirazının kabulünün gerektiği-
Somut olayda çek karnesi kendisine teslim edilen ve çekleri imzalayanın ticari mümessil olduğunun ve bunun sonucu olarak kambiyo taahhüdünde bulunabileceğinin kabulü ile sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Ticari temsilcinin, işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verilen kişi olduğu- Ticari mümessilin, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili olup açıkça yetkili kılınmadıkça, taşınmazları devredemeyeceği veya bir hak ile sınırlandıramayacağı- Ticari mümessilin ticaret siciline tescil edilmesi gereği ve işletme sahibinin tescilden önce de temsilcinin yaptığı işlemden sorumlu olduğu- Ticari vekilin, bir ticari işletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişi olduğu, bu yetkinin işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsadığı, ticari vekil açıkça yetkili kılınmadıkça, ödünç olarak para veya benzerlerini alamayacağı, kambiyo taahhüdünde bulunamayacağı, dava açamayıp açılmış davayı takip edemeyeceği-
Davalının vekil tayin ettiği dava dışı kişinin çok geniş yetkilerle davalıyı temsil ettiği, TBK. mad. 547 gereğince, dava dışı vekilin ticari temsilci olduğu ve bu nedenle davalı adına tüm hukuki işlem ve eylemleri gerçekleştirebileceği- Davacı ile dava dışı kişi aktedilen kredi sözleşmesinde, davalının adının yanındaki imzanın ticari temsilcisi dava dışı kişi tarafından davalı adına ve hesabına atıldığının anlaşıldığından ve somut olayın özelliği itibariyle, ticari temsilci tarafından vekaleten imza atıldığı yönünde bir ibarenin bulunmamasının sonuca etkili olmadığından, dava dışı vekilin, davalı adına ve hesabına vekaleten üçüncü kişiler lehine kefalet verme yetkisinin bulunduğunun kabulü gerektiği-
Davacının davasını dayandırdığı hukuki temellerin ortadan kalktığı, dava konusu çeklerin lehdarı davacı olduğu halde dava konusu çekleri şirket çalışanı ...'in nasıl ele geçirdiği ve kanuna aykırı şekilde elde etme varsa bu konuda bu şahsa karşı nasıl bir hukuki ve cezai işlem yapıldığının dava dilekçesinde açıklanmadığı, davacı çek bedellerinin kendi hesabına geçmesini istiyorsa söz konusu çekleri tahsil cirosu ile ve çek tevdi bordrosuna bağlı olarak kendi bankasına vermesi gerektiği, aksi halde elden tahsil edilen çeklerin bedelinin çekleri ödeyen banka tarafından çeki tahsil edenin hesabına yatırılması şeklinde bir bankacılık uygulaması bulunmadığı, dava konusu çeklerin bedeli 595.670,00 TL olup bu büyüklükteki bir para hareketinin gerçekleşmesinin takipsiz bırakılması veya gerçekleşmediğinin uzun süre sonra bir dava nedeniyle tesadüfen öğrenilmesinin ticari hayatın gerçekleriyle uyumlu görülmediği-
Ticari vekilin müvekkilini kambiyo taahhüdü altına sokabilmesi için, bu konuda kendisine açıkça yetki verilmiş olması gerektiği- Vekaletnamede çek düzenleme yetkisinin bulunmasına rağmen kambiyo senedi ya da bono tanzim etme yetkisinin bulunmayan ticari vekilin imzaladığı bono nedeniyle şirketin sorumlu tutulamayacağı-