Kanunda belirtilen haller dışında, delillerin davaya bakan mahkeme huzurunda, mümkün olduğunca birlikte ve aynı duruşmada inceleneceği- Bu kuralın doğrudanlık ilkesinin bir sonucu olduğu- Zorunlu hallerde başka yerde bulunan ve mahkemeye getirilemeyen delillerin o yerde istinabe yoluyla toplanabileceği- Mahkemeye getirilmesi zor veya sakıncalı olan belgelerin hakim veya görevlendireceği bilirkişi tarafından yerinde ya da bu belgelerin mahkemeye sunulmuş örneklerinin asıllarıyla karşılaştırılacağı-
Mahkemece davalının iflasına karar verilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeye dayanmadığı- Davacı yanın dayandığı deliller arasında davalının ticari defterleri de bulunmasına rağmen ve mahkemece bilirkişiye gerek görülmesi halinde taraflara ait yasal defterleri ve diğer ilgili evrak ve belgeyi bulundukları yerde inceleyebilmeleri yönünde yetki verilmesine rağmen bilirkişi, davalıya çıkartılan muhtıradan sonra defterlerin sunulmamış olmasına değinmekle yetinilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece mahallinde üç kişilik uzman bilirkişi kurulu yeniden keşif yapılarak, somut emsaller de incelenerek (resen emsal araştırması yapmak ya da taraflardan emsal göstermeleri istenmek suretiyle) ecrimisil hesabı yapan bilirkişi raporu alınmak suretiyle, sonucuna göre ecrimisile ilişkin hüküm kurulması gerekeceği-
Bilirkişinin, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorunda olduğu ve raporun yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmesi gerektiği- Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, emsal değerlendirmesi yapılmamış olması ve soyut bir takım belirlemeler ile ecrimisil hesabı yapılması halinde bilirkişi raporunun hüküm kurulması için yeterli olmadığı-