Ortağın bilgi almak için her seferinde genel kurula ve mahkemeye başvurmak zorunda kalması halinde bu durumun şirketten çıkma talebi için haklı sebep oluşturabileceği- Davacının, müdürün şirketi bildiği gibi yönettiği iddiası soyut bir iddia olup yargılama sırasında bu iddia somut delillerle ispatlanamadığından, mahkemece, dinlenilen tanıkların beyanları da davacının haklılığını kanıtlamaya yeterli bulunmadığından, davacının TTK. mad. 638/2 gereğince haklı sebepleri ispatlayamamış olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Bono ve çeke verilen avalde, eşin rızasına ilişkin kefalet hükümlerinin uygulanmayacağı- Bono ve çeke aval veren kefil için eşin rızasının aranmayacağı-
Borçlunun zamanaşımı def'i kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verildiğine göre, alacaklının inkar tazminatına mahkum edilmesinin doğru olmadığı-
Senette tanzim yerinin yazılı olması gereği- Tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı- Kimin için taahhüt altına girilmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistin adresinin senette yazılı olmasının, bononun tanzim edildiği yerin yazması zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı- Herhangi bir tereddüde meydan vermeyecek şekilde bir idari birimi göstermeyen tanzim yerinin kabulünün mümkün olmadığı- Tanzim yeri unsuru bulunmayan belgenin kambiyo senedi vasfı taşımayacağı- Kambiyo senedi niteliği taşımayan belgenin üç yıllık zamanaşımına tabi olmayıp 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 146. maddesinde düzenlenen on yıllık zamanaşımına tabi olacağı-
Kambiyo senedinin imzalanması için vekile özel yetki verilmesi gerektiği, böyle bir yetki olmaksızın vekil kambiyo senedi imzalamış ise, bu imzanın vekalet vereni bağlamayacağı ve vekilin o senetten şahsen sorumlu olacağı-
"Az sayıda ortak" arasındaki anlaşmazlık ve güven ilişkisi zedelenmesinin ortaklıktan çıkma isteminde haklı sebep oluşturduğu- B. alma ve defterleri inceleme hakkı ihlalinin ortaklıktan çıkma isteminde haklı sebep oluşturduğu- TTK. mad. 614/(1) ve (2) uyarınca, her ortağın, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebileceği ve belirli konuda inceleme yapabileceği- Genel kurul, bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse, ortağın istemi üzerine mahkemenin bu hususta karar vereceği- Davacının bu konuda bir girişimde bulunmadığı, yasal yolları tüketmediği uyuşmazlık konusu olmadığından, davacının bir başına defterleri inceleme hususunda ihtar çekmiş olması ve bu ihtara cevap verilmemiş olması nedeniyle haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı-
Şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin kooperatif kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imzanın bizzat kendisini sorumlu kıldığı- Keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imzanın aval şerhi sayılacağı- Senedin keşideci bölümünde kooperatif temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın kooperatif temsilcisi olması durumunda imzalardan kooperatif kaşesi üzerine atılanın kooperatifi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunluluğu-
Takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi tanzim edenin imzasını" içermesinin zorunluluğu- Şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imzanın bizzat kendisini sorumlu kılacağı- Keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imzanın aval şerhi sayılacağı-
Borçlu şirket temsilcisinin imzaladığı senetten dolayı şahsen sorumlu olması için, borçlu şirket kaşesi dışında senet üzerinde açığa atılmış bir imzasının bulunması gerektiği (sadece şirket kaşesi üzerine temsilci tarafından atılan iki imzanın, şirket temsilcisini şahsen sorumlu kılmayacağı)-