MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKINDA KANUN > - Milletlerarası Usul Hukuku > - Yabancı Mahkeme ve Hakem Kararlarının Tenfizi ve Tanınması > Madde 63 - YABANCI HAKEM KARARLARININ TANINMASI
Madde Listesi Madde 63 - YABANCI HAKEM KARARLARININ TANINMASI
Kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları hakkında tenfiz kararı verilmesinin mümkün olduğu, tenfiz isteyen tarafın hakem kararının usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcılık kazanmış aslı veya usulüne göre onanmış örneğini de dilekçesine eklemesi gerektiği, yabancı hakem kararının tenfizine karar verilebilmesi için öncelikle ilamın kesinleşmiş olması gerekmekte olup, bu husus dava şartı olması nedeniyle, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerektiği- Mahkemece tenfizi istenen Uluslararası İhtilaf Çözüm Merkezi Amerikan Tahkim Kurulu kurallarında verilen kararın nihai mahiyette olduğunun belirtilmiş olduğuyla yetinilerek kararın kesin olduğuna kanaat edilmiş ise de tenfizi istenen kararın Kanun'un aradı anlamda kesin olduğundan mutlak bir şekilde bahsedebilmek eldeki veriler ışığında mümkün olmadığından mahkemece gerekirse tenfizi istenen kararın verildiği tahkim merkezi kuralları hususunda yetkinliğe sahip bir bilirkişiden rapor da alınarak, tenfizi istenen hakem kararının kesin ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcılık kazanmış olduğu hususu şüpheye yer bırakmayacak şekilde aydınlatıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği-
Tenfizi talep edilen hakem kararı taraflar arasındaki -14.12.2010 tarihli- sözleşmeye ilişkin olup, New York Sözleşmesine taraf olan İsviçre'de verilmiş olduğundan, uyuşmazlığa tenfiz şartları bakımından Türkiye’nin de taraf olduğu “New York Sözleşmesi” hükümlerinin uygulanması gerektiği- Yabancı hakem kararlarının Türkiye’de icra edilebilmesi, tenfiz prosedürüne tabi olduğu- New York Sözleşmesinin (V). maddesi uyarınca, mahkemenin, "hakem kararının konusunu teşkil eden uyuşmazlığın tanıma veya tenfiz istenilen ülkenin hukukuna göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması"nı ve "hakem kararının kamu düzenine aykırı olması"nı re'sen dikkate almak zorunda olduğu- Taraflar arasında imzalanan sözleşmede, "tahkim yargılamasının Milletlerarası Ticaret Odası'nın Tahkim ve Uzlaşma Kuralları uyarınca yapılması" kararlaştırılmış olup, uyuşmazlıkların çözümünde görev alacak hakem veya hakemlerin sayısı konusunda bir düzenlemeye yer verilmediğinden, Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Kurallarının 12/3. maddesi uyarınca, taraflar, hakemlerin sayısını kararlaştırmamışsa, uyuşmazlığın üç hakem tayinini gerektirdiği kanısında olmadıkça, Divanın, tek hakem tayin edeceği-Sözleşme hükümleri uyarınca kabul edilen hesaplama yöntemi ile ilgili olarak değerlendirme yapılarken hakimin yararlandığı hukuk kaynaklarından olan doktrin, mukayeseli hukuk kuralları ve yabancı mahkeme kararlarına atıf yapılması, hakimin somut uyuşmazlığa taraflarca kararlaştırılan hukuk kurallarından başka hukuk kuralı uyguladığı sonucunu doğurmayacağı- Kararı vermiş bulunan hakem veya hakemlerin “tarafsızlığı” hakkında şüphe yaratacak unsurların bulunması, genel ahlaka ve kamu düzenine aykırılık sebebiyle hakem kararının tenfizini engelleyebilirse de, dava konusu uyuşmazlıkta hakemin tarafsızlık ve bağımsızlığını ortadan kaldıracak somut veriler ortaya konulmadan ve davalı tarafın bu hususa yönelik yaptığı itirazın ICC Divanı tarafından reddedildiği nazara alınmadan mahkemece “davacı firma Alman firması olup tek hakem olarak atanan hakemin ise İsviçre'nin Alman Kantonundan olduğu, bu durumun tarafların eşitliği ilkesine aykırılık teşkil ettiği” gerekçesiyle tenfiz talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-