10.06.2010 tarihinde meydana gelen aşırı yağışa bağlı olarak kanalizasyon sisteminin yeterli gelmesi nedeniyle tahliye olamayan sel sularının sigortalı davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan alışveriş merkezi niteliğindeki işyerine sızarak deposundaki gıda, vs benzeri malzemelerin ıslanarak zarar görmesine neden olduğu, 2560 sayılı Yasanın 25. maddesinde açıkça belirtildiği üzere yağmur (sel) sularının tahliyesi, ile ilgili görev davalı İSKİ'ye verildiğinden davanın illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle İSKİ yönünden reddinin doğru olmadığı-
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin davada, davalı aracı olan minibüsün ve tanığın hazır olduğu halde keşfin icra edilerek davalı aracı üzerinde kazaya ilişkin iz ve emarelerin belirlenmeye çalışılması, davalı aracı ile davacıya sigortalı aracın teknik özelliklerinin karşılaştırılarak davalı aracının dava konusu hasara sebebiyet verip veremeyeceğinin araştırılması gerektiği-
İSKİ Genel Müdürlüğü’nün "gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK. mad. 8/l anlamında tacir sayılacağı" Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından benimsendiğinden, tacir olan İSKİ Genel Müdürlüğü ile davacının sigortalısı arasında haksız fiilden kaynaklanan davaya bakma görevinin adli yargıya ait olduğu-
Davalı şirketin sahibi olduğu deponun daha önce de sık sık sele maruz kalan bir dere yatağında bulunması nedeniyle meydana gelen sel olayının önceden sezilemeyen ve öngörülemeyen bir sebepten, “mücbir sebep”ten kaynaklandığı ileri sürülemeyeceği; aynı davalı hakkında açılmış bir başka davada zarar doğuran sel olayının mücbir sebep kabul edilmediğine dair kararın kesinleştiği ve emsal oluşturduğu-
Almanya'da ikamet eden, tatilini geçirmek üzere Türkiye'de bulunan ve geçici olarak getirdiği aracı trafik kazası sonucunda hasara uğrayan sigortalının aracının onarımını Türkiye'de yapması konusunda zorlanamayacağı-
Trafik kazalarının nitelikleri itibariyle haksız fiillerden olduğu haksız fiillerde temerrüt tarihinin haksız fiilin meydana geldiği tarih olduğundan zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek olmadığı ayrıca sigorta ettirenin dava hakkının tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal edeceği ödeme tarihi de aynı zamanda üçüncü şahsa rücu edebilme tarihi olduğundan işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekeceği-
Hakkında hüküm tesis edilmeyen ve asli müdahil sıfatıyla da davaya katılmayan şirketin kendisine ihbar olunan davada taraf sıfatı bulunmadığından, hükmü temyiz hakkı olmadığı- Belediyeye ait su deposunda taşan suların sigortalıya ait inşaata hasar verdiği ileri sürülerek hizmet kusurundan kaynaklanan zararın tazminin talep edildiği davanın davalı belediye yönünden idari yargıda görülmesi gerektiği-