Her iki tarafın, ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayandığı ve kısa kararın tefhim edildiği celsede, davacının şirkete ait ticari defterlerinin incelenmesi talebini tekrar ettiği;buna göre, HMK 222 madde koşullarının gerçekleşmesi halinde, usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin tutan lehine delil niteliğinde sayılacağından, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Tacirlerin bir kısım defterleri tutmak zorunda olduğu- İlgili defter ve belgelerin tevsik edileceği borçlunun mal varlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarda bulunması halinde önem arz edeceği- Borçlunun mallarını kaçırmaya yönelik gerçekleştirilmiş olan hileli bir tasarruf olmadan ilgili ticari defter, kayıt ve belgelerin istenildiği halde verilmemesinin yada usulüne uygun tutulmamasının hileli iflas suçunu gerçekleştirmek için başlı başına yeterli olmayacağı-
TTK'da sayılan tutulması gereken zorunlu defterlerin bulundurulmaması tek başına hileli iflas suçunu oluşturmayacağından, şirkete ait defter ve kayıtlar temin edilip, usulüne uygun olarak tutulup tutulmadıkları ilgili sicil müdürlüklerine ve vergi dairesine sorularak; ticaret, icra ve iflas ile bir maliyeciden oluşan bit bilirkişi kurulu aracılığı ile inceleme yaptırılıp, sanıkların alacaklıları zarara uğratmak kastına yönelik eylemlerinin bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-