Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle cezai şart ve kâr mahrumiyeti alacaklarının davalı kefilden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlıkta, gerçek kişilerce kişisel güvence verilmesine ilişkin başka ad altında diğer sözleşmelere de kefaletin şekline, ehliyete, eşin rızasına ilişkin hükümlerin aynen uygulanması gerektiği, sözleşmede her ne kadar davalının imzası mevcut ise de şekil şartının mevcut olmadığı, bu durumda davalının sözleşmenin kefili ya da garanti vereni durumunda olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
TBK m. 603 hükmünün bir ayni güvence türü olan ipoteklere uygulanamayacağı- İpotek tesis edilen taşınmazın aile konutu olup olmadığının araştırılarak aile konutu olmaması halinde taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmesi için eş rızası alınmasının zorunlu olmadığının gözetilmesi gerektiği-
Başka adlar altında yapılan sözleşmelere de kefalet hükümlerinin uygulanacağı- Kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin hükümlerin garantöre de uygulanacağı (TBK. 603)-
Kefili koruyucu hükümlerden kurtulmak amacıyla, başka adlar altında yapılan sözleşmelere de kefalet hükümlerinin uygulanacağı, garantörlük sözleşmesine de kefalet sözleşmesi hükümleri uygulanacağından, TBK mad. 583'te belirtilen yazılı şekilde yapılma ve azami miktarın belirtilmesi şartlarına uyulmadan yapılan garantör sözleşmesinin geçersiz olacağı-
Taraflar arasında düzenlenen ........... tarihli taahhütnamenin TBK 603. madde uyarınca kefaletin şekline ve kefil olma ehliyetine ilişkin hükümlere tabi olması ve dolayısıyla yasanın TBK 583. maddesindeki şekil koşullarını taşıması gerekeceği, söz konusu taahhütnamenin incelenmesinde, borçluların dava dışı ... ve ... ile davacılar olduğu, taahhütnamede tek bir tarih ve miktarın yazılı olduğu, her bir borçlunun kefalet limitinin ve ödemeyi taahhüt ettiği borcun miktarının ve tarihininde yazılı olmadığı bu nedenle söz konusu taahhütnamenin TBK 583/1. maddesi uyarınca şekli unsurları taşımadığı ve geçersiz olduğu anlaşılmış olup, Bölge Adliye mahkemesince ilk derece mahkeme kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
TBK mad.603 uyarınca kefalet benzeri kişisel güvence verilmesine ilişkin başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de kefalet hükümlerinin uygulanacağı, somut uyuşmazlığa konu ipotek tesisi aynî bir güvence olduğundan ilgili hükmün mevcut uyuşmazlıkta uygulanma imkânı olmadığı gibi bu maddenin aile konutunun korunmasına ilişkin TMK mad. 194'ü aile konutu olmayan taşınmazlara yönelik genişletmesine de imkân vermeyeceği-
Kefalette eşin rızasına ilişkin TBK. mad. 584' deki düzenlemenin aynı Kanunun 603. maddesi uyarınca "avalde" uygulanmayacağı-
İpoteğin fekki istemine ilişkin davada taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğu-
İpoteğin terkini davasında taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu-
Kefalet sözleşmesinin geçerliği bakımından eşin rızasının aranması yönündeki düzenlemenin aval veren hakkında uygulanamayacağı-