İCRA VE İFLÂS KANUNU > 6 - İflâs Yoliyle Takip > - IV. DOĞRUDAN DOĞRUYA İFLAS HALLERİ > - Evvelce takibe hacet kalmaksızın iflas: > Madde 179/c - Kanun yolları
Bölge Adliye Mahkemesince iflas erteleme kararının uzatılması talebi hakkında verilen hükmün istinaf yoluna başvuran davacı vekiline tebliğ edildiği ve davacı vekilince, istinaf yoluna başvurma dilekçesinin İİK'nun 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra, fakat 15 gün süre içerisinde verildiğinin anlaşıldığı, mahkemece gerekçeli kararda istinaf süresinin 15 gün olarak belirtildiği, bu durumda hukuki belirsizlik ve tereddüt bulunması karşısında davacı vekilinin istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulünde zorunluluk olduğu-
Konkordato talep edebilmek için, borçların vadesi geldiği halde ödeyememe veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunması gerektiği- Konkordato komiser raporlarındaki tespitle bu şartın gerçekleşmediği anlaşıldığından, İİK mad. 287'de yapılan atıfla, İİK. mad. 291'de ifade edildiği üzere "konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin komiserin yazılı raporu ile mahkemeye bildirmesi üzerine mahkemece, resen kesin mühletin kaldırarak konkordato talebinin reddine karar verebilir" düzenlemesi kapsamında verilen hükmün bu kapsamda ve sonuç itibarı ile yerinde olduğu- İflas erteleme davası devam eden borçlu şirketin konkordato talebine yasal bir engel olmadığı- Konkordato komiser ön raporlarına göre, geçici mühlet kararının kaldırılarak, konkordato talebinin reddine dair verilen kararın sonuç olarak yerinde olduğu- İİK.nın 287. maddesinin atfı ile 291. ve 292. maddeleri gereğince borçlu ve varsa yasada belirtilenlerin duruşmaya davet edilip dinlendikten sonra karar verilmesi gerekir ise de, tarafların duruşmaya çağrılması ve netice olarak aynı kararın verilmesinde usul ekonomisi ilkesi de gözetildiğinde hukuki yarar olmadığı-
İflas erteleme davalarında genel dava teorisinden ayrık olarak dava tarihinden sonraki gelişen durumlar da nazara alınarak karar verilmesi gerekeceğinden dosyaya sunulan son kayyım raporlarında şirketin faaliyetini durdurduğu ve bilirkişi raporunda da şirketin borca batıklığının arttığı belirlendiğinden Dairenin onama kararının bozularak iflas ertelemenin kaldırılması gerekeceği-