Doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi- Unutulan yabancı cismin davalı doktorun gerçekleştirdiği ameliyatlar sırasında kalmadığının kabulü için, öncelikle davalı doktorun kendi yaptığı ameliyat sırasında ve ameliyat sonrasında tutulması gereken tutanakların tam ve eksiksiz şekilde tutulmuş olması gerektiği- Ö. borcunun kapsamı içerisinde tedaviye ilişkin hastane kayıtlarının düzenli tutulması gerektiği- Davacının geçirdiği operasyonlara ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilip, davalı doktor tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda, davalının özen borcu kapsamı içerisinde bulunan tedaviye ilişkin kayıtları düzenli tutma yükümlülüğünü ifa edip etmediğinin değerlendirilmesi gerektiği-
Enjeksiyona bağlı düşük ayak sekelinin oluşması sonrasında tıbbi uygulama hatası iddiasıyla açılan tazminat davasında mahkemece yapılan incelemenin yeterli olup olmadığı- Aydınlatılmış onamın alınmasının gerekip gerekmediği-
Teşhis ve tedavi hizmetini üstlenen doktor ve özel hastanenin sorumluluğu- Adli Tıptan alınan raporda, davalı doktora atfedilebilir kusur bulunmadığı belirtilmesi ve davacılar vekili tarafından bilirkişi raporuna yapılan itirazlar üzerine, davacıların rapora itirazları karşılanmadan, adlı tıp kurumu raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verildiğinden, mahkemece davacının dava konusu iki doğuma ilişkin tüm tetkik ve tedavi evrakları getirtilip, Üniversitelerin ilgili ana bilim dallarından seçilecek aralarında kadın doğum uzmanının da bulunduğu, konularında uzman doktorlardan oluşturulacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek, davacının davalı doktor tarafından gerçekleştirilen ilk doğumu sırasında anne karnında parça unutulup unutulmadığı ve bu kapsamda gerekli tetkiklerin yapılıp yapılmadığı, anne karnında parça unutulduğunun tespiti halinde, bu hususun davacının rahminin alınmasına sebebiyet verip vermediği üzerine ayrıntılı, taraf iddialarını da karşılayacak şekilde rapor alınıp sonucuna göre, davalıların kusurlu olup olmadığı belirlenerek bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı hastanede çalışan ebe ve doktor hatasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemi- Mahkemece kadın doğum konusunda uzman, akademik kariyere sahip üç kişilik bilirkişi kurulundan, davacıların itirazları da karşılanmak suretiyle davalı hastanede çalışan adı geçen ebe ve doktora atfı kabil bir kusur bulunup bulunmadığı, ebe ve doktorun doğum sırasındaki rolleri, hukuki konum ve sorumlulukları da tartışılarak, doktorun doğumun başından itibaren ameliyathanede olmasının gerekip gerekmediği, eğer ameliyathanede olsaydı erken müdahale ile bebeğin hayatının kurtarılıp kurtarılamayacağı konusunda, doktorun karakolda verdiği ifade tutanağı ile birlikte nedenlerini açıklayıcı; taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Doktorun, ufak bir tereddüt gösteren durumlarda bu tereddüdü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve orada koruyucu tedbirler almakla yükümlü olduğu- Çeşitli tedavi yöntemleri arasında seçim yaparken hastanın özelliklerini göz önünde tutması, onu gereksiz risk altına sokmaması, en emin yolu tercih etmesi gerektiği- Gerçekte de mesleki bir iş gören; doktor olan vekilden, ona güvenen müvekkilin titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemekte haklı olduğu- Titizlik ve özen göstermeyen bir vekilin, vekâleti gereği gibi ifa etmemiş sayılacağı-
Davacının 16.02.2009 tarihinde ...'e 5.000.- TL'ye kadar para çekme yetkisi verdiği, 28.04.2010 tarihli vekaletname ile de aylık 7.500.- TL para çekebileceğine ilişkin vekaletname düzenlediği, davacının ilk talimatı geri almadığı gibi bankaya da bildirimde bulunmadığı, sonraki talimatın bankaya da ...'e verilmediği halde ... tarafından fotokopisi ele geçirilip “aylık” ibaresi silinerek bankaya ibraz edildiği, bankanın fotokopi vekaletnameye istinaden araştırmadan değişik tarihlerde ...'e davacı hesaplarından ödeme yaptığı, davacının hesap hareketlerinin kontrolünü sağlamadığı gibi 7.500.- TL limitli vekaletnameyi iptal etmediği, bu sebeplerle müterafik kusurunun bulunduğu, davalı bankanın ise fotokopi vekaletnameye dayalı olarak gerekli kontrolü yapmaksızın ...'e ödeme yapmak suretiyle oluşan zarardan sorumlu tutulduğu, buna göre tarafların davacının oluşan zararına müterafik kusurlarına istinaden %50'şer oranında kusurlu ve sorumlu kabul edildikleri, davacının önceki 5.000.- TL limitli para çekme yetkisini ortadan kaldırmadığı da göz önüne alınarak usulsüz vekaletnameye istinaden tahsil edilen 5.000.- TL'yi aşan ödemelerin %50'sinden davalının sorumlu tutulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 18.887,50 TL’nin, 3.775,02 Euro’nun, 5.185,95 USD'nin hükümde belirtildiği şekliyle davalıdan tahsiline karar verildiği-
Guatr ameliyatı sonucu, davacıda gelişen özefagus perforasyonu nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkin davada; ortaya çıkan hasarın komplikasyon olmasının aydınlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı- Hastanın komplikasyonlar hakkında bilgilendirilmesinin aydınlatma yükümlülüğünün bir gereği olduğu, dosyada yer alan "İzin Formu"nun incelenmesi ve davacıya yapılan guatr ameliyatı ve olası komplikasyonları, özellikle davacıda ameliyat nedeniyle ortaya çıkan özefagus perforasyonu konusunda davacının yeterince bilgilendirilip bilgilendirilmediği hususunun değerlendirilmesi gerektiği-
Doktor hatasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine-
Doktor hatasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine-
Davalı özel hastane ve doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK. 502, 506. md.). Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna-