Kiralananı satın alan yeni malikin, eskiye dönük kiracılardan doğacak her türlü sorumluluğu üstlenmesinin, "borcun iç üstlenilmesi" (TBK. mad. 195) niteliğinde olduğu, davalı-alacaklı (kiracı) tarafından borcun nakli (üstlenilmesi) kabul edilmediğinden, bu durumun alacaklı davacıyı bağlamayacağı ve faydalı masraf alacağı yönünden kiraya veren diğer davalıların da sorumlu olduğu-
Davalı kiraya veren, "kira sözleşmesinin imzalanması esnasında kiralananın riskli yapıda olduğunu bilmediğini ve riskli yapıdan kaynaklı 6306 s. Kanun şerhinin sözleşme başlangıcından iki yıl sonra konulduğu" belirtilerek davalının bir kusurunun bulunmadığına karar verilmiş ise de; kiralananın, sözleşme gereğince ve sözleşme süresi boyunca, kiranın başladığı tarihte, kullanılmaya elverişli hukuki ayıptan ari bir şekilde teslim borcu kiraya veren davalıya ait olduğu- Önemli aypılardan sayılan "riskli yapı" özelliği kiralananın teslimi sırasında mevcut olan ve yapı maliki tarafından bilinmesi gereken bir ayıp olduğundan, kiraya veren malikin taşınmazının hukuki ve fiili durumunu bilmediğini iddia etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olup iyiniyet kulları ile bağdaşmayacağı ve davalı-kiraya verenin kusurlu olduğunun kabulü gerektiği- Mahkemece öncelikle; davacının maddi tazminat talepleri açıklattırılarak, tarafların buna ilişkin tüm delillerinin toplanması, sözleşme hükümlerinin de değerlendirilmesi suretiyle davacı kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masraf bedellerinin kalan kira süresi ile orantılı olarak ve ayrıca mahrum kalınan kâr kaybını isteyebileceği gözetilip davacı kiracı tarafından yapılan imalatların nelerden ibaret olduğu ayrıntılı ve tereddüte yer vermeyecek şekilde tek tek tespit edilip, hangilerinin zorunlu ve faydalı masraflar, hangilerinin lüks masraflar olduğunun belirlenmesi, belirlenen zorunlu ve faydalı masraf kalemlerinin imalat tarihi itibariyle yıpranma payı düşülmüş bedellerinin, kalan kira süresi ile orantılı olarak hesaplanması ve ayrıca kiracının aynı niteliklerde bir taşınmazı kiralaması için gereken makul süre tespit edilerek bu süre kadar mahrum kalınan kârın belirlenmesi gerektiği-
Kiraya verenin, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlü olduğu (TBK. mad. 301)- ''Kiraya verenin, kusuru olmadığını ispat etmedikçe, kiralananın ayıplı olmasından doğan zararları kiracıya ödemekle yükümlü olduğu (TBK. mad. 308)- Kiraya verenin sorumluluktan kurtulması için kusuru olmadığını ispat etmesi gerektiği-
işyeri açma ve çalışma izin belgesinin iptalinden davacı kiralayan sorumlu tutulamayıp, kiracı, kiralayana ayıbın giderilmesi için uygun süreli bir mehil vererek, seçimlik haklarında birini kullanmamış, kira sözleşmesinin yenilenmesine itiraz etmemiş olduğundan yazılı kira sözleşmesinin taraflar için bağlayıcılığı devam etmekte olup, davalı kiracı, ödemezlik def'inde bulunamayacağı-. TMK.'nun 2.maddesinin uygulanması mümkün olmadığından, davacının kira sözleşmesinden doğan haklarını kullanmasında kötü niyetli olduğundan söz edilemeyeceği-