Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde bulunan tahliye taahhüdünde, tahliye tarihi açık bir şekilde yer almadığından TBK'nun 352. maddesinin aradığı anlamda bir tahliye taahhüdünün varlığından bahsedilemeyeceği-
Borçlu takibe yasal süresi içinde itiraz etmediğinden takibin kesinleştiği, bu durumda kesinleşen takipten dolayı davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye istemesinde hukuki yararının bulunmadığı, o halde davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, her ne kadar ........... Üniversitesi’nin .......... tarihli ihale belgesinde yazılı “kiracı ile üniversitemiz arasında devam eden Mahkeme sürecinin idaremiz lehine sonuçlanması durumuna göre tahliye hakkı saklı kalmak kaydıyla "....pazarlık usulüyle kiraya verilmesi” şeklindeki açıklamaya dayanılarak taraflar arasında özgür irade ile yapılmış yeni bir kira sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş ise de; borçlunun imzasını taşımayan ......... tarihli ihale onay belgesindeki açıklamanın ilgili üniversitenin iç ilişkisine ait olup, borçlu açısından bağlayıcı olmadığı, kaldı ki, taraflar arasında ihale tarihinden sonra tanzim edilen kira sözleşmesinde de iş bu açıklamaya yer verilmediğine göre kira sözleşmesinin taraflar arasında koşulsuz yenilendiği, bu halde, mahkemece, tahliyenin infazının artık bu takipte istenemeyeceği gözetilerek, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığı, anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekeceği, kiralayan anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gerekenin, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmek olduğu, kiracının kiralananı iade borcunun, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulacağı, aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin devam edeceği, davalı kiralananı tahliye ederek anahtarı teslim ettiğini ileri sürdüğüne göre bu durumu davalının kanıtlaması gerekeceği-
İcra müdürünün taşınmazda bulunan eşyayı, öncelikle borçlu veya maddede yazılı kimselere teslim ve tevdi etme, tahliye sırasında kimse bulunmaması halinde ise İİK'nun 26/4. maddesinde yazılı usule göre eşyaları yediemine veya alacaklıya teslim etme görev ve yükümlülüğü bulunduğu- İİK'nın 273/2 yollaması ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 26. maddesinin 4. fıkrası uyarınca; icra müdürlüğünce takibin bütün borçlularına muhtıra çıkarılarak, bu muhtıraya uyulmaması halinde İİK'nun 26/4. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, açıklanan bu hususlar tamamlanmadan sadece bir borçlunun tahliye ve teslimden kaçınması nedeni ile yazılı şekilde talimat yazılmasının doğru olmadığı-
Kira süresi bitmeden ve karşılıklı anlaşma bulunmadan, kiralananı tek taraflı olarak tahliye eden kiracının, aksine bir sözleşme hükmü mevcut olmadığı takdirde, kural olarak kalan sürenin tüm kira paralarından sorumlu ise de; kiracının sorumluluğunun, tahliye tarihi ile, kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilmesi için gereken makul süreyle sınırlı olduğu; aynı koşullarla yeniden kiralama için gereken makul sürenin ne olduğunun, bir raporla saptanması, daha sonra davacı kiracının bu tarihe kadar olan kira parasından sorumlu tutulması gerektiği-
İcra dairesine bırakılan anahtarların kiralanana ait olup olmadığını tespit ettirtme yükümlülüğünün davacı kiralayana ait olduğu-
Kiralananın davalı tarafından bırakılıp gidilmesinin, tek taraflı bir işlemle kiralananın terk edilmesinin kiralananın yasal teslimi şeklinde kabul edilemeyeceği, kiralananın anahtarının usulüne uygun şekilde kiralayan davacıya teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğünün davalı kiracıya ait olduğu, anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının kullanımında olduğunun kabulünün gerekeceği, kiralananın anahtarı teslim edilmediği müddetçe kiracının kira sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinin devam edeceği-
Tahliye emrinin tebliği üzerine İİK.mad. 273 gereğince itiraz yapılmadığından alacaklının tahliye emrindeki müddetin hitamında icra müdürlüğünden taşınmazın tahliyesini isteyebileceği, tahliye emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak borçlu icra mahkemesine müracaatla tebliğ işlemi iptal edilmediği sürece, bu eksikliğin mahkemece de re'sen nazara alınamayacağı-
Gönderilen “tahliye emri” ne kiracının süresinden sonra itiraz etmesi halinde takip kesinleşmiş olacağından, tahliye işleminin icra müdürlüğünce gerçekleştirileceği, kiralayanın icra mahkemesine “itirazın kaldırılması” için yapacağı başvurunun “hukuki yarar yokluğu nedeniyle” reddedilmesi gerekeceği-