Taraflar arasındaki ilişkinin ister acentelik isterse bayilik olarak kabul edilsin, denkleştirme (portföy) tazminatı talep edebilmek için davacıya sözleşmede tekel hakkı verilmiş olmasının şart olduğu- Oysa taraflar arasındaki sözleşmede davacıya tekel hakkı verilmediği- Her ne kadar davacı oluşturmuş olduğu zengin müşteri portföyü sebebiyle tazminat talebinde bulunmakta ise de, davacı şirketin münhasır olmayan bayi olarak tayin edildiği- Dava dilekçesi ekinde bulunan 26.09.2003 tarihli yetki belgesi başlıklı yazı ile davacının ürünlerin distrübütörü, ithalatçısı, stokçusu olduğunun yazdığı, ancak bu belgenin dava dışı şirket tarafından düzenlendiği, dolayısıyla davalının imza ve kaşesi bulunmayan bu belgeyle bağlı kabul edilemeyeceği,- Davacı şirketin müşteri potansiyelinin fazla olmasının onu tek satıcı hâline getirmeyeceği - Taraflar arasında böyle bir irade uyuşmasının bulunmadığı, davacının davalı şirketin bayilerinden birisi olduğu ve tek satıcı olmadığının sabit olduğu,- Denkleştirme tazminatının bayilik sözleşmelerinde uygulanma imkanının bulunmadığı- Davacı şirketin davalı şirketle olan ticari ilişkisinin tek satıcılık veya acentelik olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığından denkleştirme tazminatı adı altında talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Türk Ticaret Kanunu’nun 122. maddesi uyarınca denkleştirme tazminatı istemi- Taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesinin sona ermesinden sonra taraflar arasında yazılı sözleşmeye bağlı olmayan bir distribütörlük ilişkisinin devam ettiğinin kabulü ile sözleşmenin süresi sona erdikten sonra taraflar arasındaki distribütörlük ilişkisi bağlamında davacının hakemde görülmesine dair açık bir iradesi olmadığından dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddi gerektiği-
Sigortacının acentelik ilişkisinin sona ermesinden sonra da sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaat elde edilip edilmediğinin tespitinde, sigorta acentesinin ahdettiği yeni ya da yeni sayılabilecek sigorta sözleşmelerinin sayısı yanında bu sözleşmeler dolayısıyla elde edilen prim miktarı da esas alınması gerektiği, menfaat elde edilmesi husunda acentenin ekonomik değerinin de belirleyici olduğu-
Davacının talep ettiği denkleştirme yani portföy tazminatı belirlenirken her ne kadar, davalı ... şirketinin önemli menfaat elde edip etmediği hususundaki hesaplama tekniklerine riayet edilmiş ise de, tazminatı belirleme noktasında, sözleşmeden kaynaklanan menfaatler, sözleşmenin tarafları arasındaki risk paylaşımı, acentelik sözleşmesinin süresi, acentenin gelir miktarı, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek için harcanan emek ve zaman, sözleşme dışı kazanç ve kayıplar, tarafların mal varlığı ve gelir ilişkileri, kişisel durum (Yaşlılık, sağlık durumu, çalışma yeteneği), işin önemi, acentenin tek firma-çok firma acentesi olması, kazandırılan müşteri sayısı, markanın etkisi (unvanın), rekabet yasağının ihlal edilmesi, sözleşmenin sona erme nedeni ve varsa kusur oranları gibi hususlar bir bütün olarak dikkate alınmak yerine, azami miktar olan davacının hak kazandığı dört yıllık komisyon tutarı ortalamasının alınmak suretiyle ulaşılan sonuca göre hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Taraflar arasında düzenlenen sigorta acenteliği sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı, ödenmeyen kampanya komisyonu ve portföy tazminatı ile manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin davada, davacı acentenin, davalı adına ne tür poliçeler düzenlediği, bu poliçelerin süreleri, davalının acentenin portföyünden ne gibi önemli menfaatler elde edeceği ve hakkaniyet ilkesi gereği portföy tazminatı verilmesinin gerekip gerekmediği belirlenerek portföy tazminatı hakkında karar verileceği-
TTK. mad. 122/5 uyarınca, hakkaniyete aykırı düşmedikçe tek satıcılık sözleşmesinin sona ermesi halinde bu maddede düzenlenen acentanın denkleştirme tazminatına ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanacağı- Mahkemece konusunda uzman kişilerden oluşacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek tarafların ticari kayıtları incelenip değerlendirilerek TTK. mad. 122 uyarınca, acentanın denkleştirme tazminatı (portföy tazminatı) koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığı hususunun hakkaniyete de riayet edilerek değerlendirilmesinden sonra portföy tazminatı talep koşullarının oluşması halinde TTK madde 122/2'deki yöntemle davacının davalıya yaptığı ticaret kapsamında son 5 yılda elde ettiği karın ortalaması dikkate alınarak davalıdan talep edebileceği tazminat tutarını hesaplatılması gerektiği-