Bölge adliye mahkemesinin Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin bozması öncesinde vermiş olduğu kararı ile ilk derece mahkemesinin hükmü kaldırılmış olduğundan bozma ilamı sonrası bölge adliye mahkemesince 6100 sayılı HMK' nın 356, 359, 360 ve 373. maddeleri de gözetilmek suretiyle esas hakkında yeniden hüküm kurularak bir karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan HMK'nın 353/1-b,1 madde alt bendi ve 356. maddenin değişiklikle eklenen 2. fıkrası uyarınca karar verilmesinin doğru olmadığı, aynı zamanda kamu düzenine de aykırı olan bu durumun kararın bozulmasını gerektirmiş olduğu-
Geniş (tam) istinaf sistemi- Dar istinaf sistemi- İstinaf sebeplerinin “kamu düzenine aykırılık” ve “taraflarca ileri sürülen” nedenler olarak ayrımı- Davacı idarenin istinaf sebebi olarak sadece zemin bedelinin yüksek belirlendiğine ilişkin itirazları ileri sürdüğü, "yapı bedeline" yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşıldığından, kamu düzenine ilişkin olan harç yönünden ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, yapının alt katının işyeri olması ve merkeze çok yakın durumda bulunması gibi gerekçelerle şerefiye bedeli eklenemeyeceği-
Bölge adliye mahkemesinin Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin bozması öncesinde vermiş olduğu kararı ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılmış olup, bozma ilamı sonrası bölge adliye mahkemesince 6100 sayılı HMK.’nun 359. ve 360. maddeleri gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildikten sonra, esas hakkında yeniden hüküm kurularak bir karar verilmesi gerekirken, bu durum göz ardı edilerek, sadece HMK m.353/1-b-1 gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine denilmekle yetinilmesinin HMK.297 maddesine ve kamu düzenine aykırılık oluşturduğu, bu durumun kararın bozulmasını gerektirdiği-
Tüketici Mahkemesinde açılan temyize konu davada, dava dilekçesinde, dava değeri 30.000 TL olarak gösterilmiş olup mahkemece, davalı aleyhine hükmedilecek karar ve ilam harcının bu değer üzerinden hesaplanması ve davacı taraf lehine bu değer üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerektiği-
Görevsiz mahkemenin işin esasına girerek karar vermesi halinde; Bölge Adliye Mahkemesinin, adaletin çabukluğu ilkesine ve usul ekonomisi ilkesi gereği görevsizlik kararı veya işlem yapılması için karar verilmesi yetkisinin olmadığı- Görevsizlik kararı verilen Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevinin, Yargıtay kararı ile kesinleşmiş olması nedeniyle dosyanın bu mahkemeye gönderilmesi gerektiği-