"Tahkim şartını" içeren sözleşmenin süre olarak sona ermesinden sonra taraflar arasında distribütörlük ilişkisi devam etse de, "tahkim sözleşmesinin uzatıldığına" dair tarafların açık iradelerini gösteren bir delile dosyada rastlanmadığına göre taraflar arasındaki distribütörlük ilişkisi devam etse de tahkim sözleşmesinin uzatıldığından söz edilemeyeceği, sözleşmenin içerisinde yer alsa da tahkim şartının herhangi bir hüküm değil, bu sözleşmeden bağımsız ayrı bir sözleşme olduğu- "Tarafların aralarındaki ilişkiyi devam ettirerek sözleşmeyi sürdürme iradelerini ortaya koydukları, anılan sözleşmede 'sözleşmenin feshinden, iptalinden veya sona ermesinden sonra tahkim şartının varlığını sürdüreceği' açıkça belirtildiğinden, tahkim şartının da uzadığı, örtülü olarak sözleşmenin sürdürülmesi karşısında, sözleşmenin bazı hükümlerinin varlığını sürdürdüğü, bazı hükümlerinin ise varlığını sürdürmediğini savunmanın kanunî dayanağının bulunmadığı, dolayısıyla taraflar arasında tahkim şartının varlığını sürdüğü" seklindeki görüşün HGK çoğunluğunca kabul edilmediği-
Sürenin uzatılmasına yönelik istem hakkında karar verilmemiş olmasının, talebin kabul edildiği anlamına gelmeyeceği, süre uzatım talebinin akıbetini takip etmeyen davalıların kendi kusurlarından kaynaklanan sonuca katlanmaları gerektiği- Yasal cevap dilekçesi verme süresi içinde veya şayet mahkemece kabul edilmiş olsa idi uzatılmış cevap süresinde ileri sürülen tahkim itirazının varlığından söz edilemeyeceğinden, hak düşürücü süre geçtikten sonra yapılan tahkim ilk itirazının reddi gerektiği-
HMK'nın 412/3. maddesi uyarınca davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasında hakemde görüleceği yönünde yazılı bir sözleşme yada mutabakat olduğu hususunun ispatlanamadığı, bu haliyle ... Hakem Kurulu'nun davaya konu uyuşmazlığın çözümünde yetkisinin olmadığı gözetilerek Hakem Kurulu'nun 05/10/2013 tarih ve 2013/1 sayılı kararının iptaline karar verilmesi gerektiği-
Geçerli bir tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı tarafın tahkim ilk itirazında bulunabileceği- Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesinin kararlaştırıldığı hallerde aleyhine dava ikame olunan davalı tarafça ileri sürülecek tahkim itirazın ilk itiraz niteliğinde olduğu ve ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu, aksi hâlde dinlenemeyeceği- Somut olaya gelince, her ne kadar taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklı ihtilafın hakem usulüyle çözüleceği kararlaştırılarak tahkim sözleşmesine yer verildiği tartışmasız ise de, davalı tarafça yasal cevap süresi içerisinde ileri sürülmüş tahkim ilk itirazının bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece tahkim itirazı reddedilip işin esası incelendikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine, yanlış değerlendirme ile davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Hakem kararına yönelik iptal davası- Taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için tahkim şartı öngörülmüş ise de, tapuda kayıtlı bir taşınmazın satış vaadi sözleşmesinin geçerli olabilmesi için noterde (resmi şekilde) yapılması gerektiğinden, noterde yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğu- TBK’nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, derdest davalara da uygulanacağı- Kamu düzenine ve genel ahlaka yönelik ilişkin olmayan “Tahkim sözleşmesine karşı asıl sözleşmenin geçerli olmadığı itirazında bulunulamaz” hükmünün somut olayda uygulanamayacağı- Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olup, sözleşmedeki tahkim şartının da geçersiz olduğu gözetilmeden hakem kararının iptaline ilişkin sebeplerin bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden önce yapılan tahkim sözleşmesi uyarınca icra edilen milli tahkim yargılaması kapsamında ve anılan tarihten sonra verilen hakem kararlarına karşı 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 533'üncü maddesinde düzenlenen temyiz kanun yoluna değil 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 439'uncu maddesi uyarınca iptal davası açılması yoluna başvurulabileceği-
Gerçek ya da tüzel kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklarda asıl olanın uyuşmazlığın devletin bünyesindeki yargı organları-mahkemeler tarafından çözülmesi olduğu- Tahkim şartı veya anlaşmasının geçerli olabilmesi için yanların tahkim iradesini açıkladıkları tahkim şartının sözleşmede tartışma ve karışıklığa neden olmayacak biçimde açık ve kesin olarak belirtmiş olmaları gerektiği- Yerleşik Yargıtay içtihatlarında geçerli bir tahkim şartı varlığı veya tahkim anlaşmasının geçerli sayılabilmesi için uyuşmazlığın kesin olarak hakemde çözüleceğinin kararlaştırmış olması gerektiği ve kesin iradeyi ortadan kaldıran ya da zayıflatan kayıtların tahkim sözleşmesi veya şartını geçersiz-hükümsüz kılacağı- Tahkim şartının sözleşmenin bir kısmıyla ilgili olmadığı ve bu hallerde mahkemelerin ve icra dairelerinin görevli olduğunu belirten katıtların tahkim iradelerinin mutlak ve kesin olmadığını ortaya koyduğu-
Tahkim sözleşmesinin taraflar arasındaki sözleşmenin bir şartı veya ayrı bir sözleşme şeklinde yapılabileceği-
İç tahkim davası sonucu verilen hakem kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği-
  • kayıt gösteriliyor