İtirazın iptali davasında, dava dışı şirkete ait defterlerin ibrazı için muhtıra çıkarılması yoluna gidilerek defterlerin ibrazının istenildiği ancak muhtıraya rağmen ibraz edilmediği belirtilerek bu duruma göre davalının ödeme def’ini kanıtlayamadığı sonucuna varılmışsa da, 3. kişiye ait defterlerin incelenmesi yöntemi açıkça belirlenmiş olduğundan dava dışı şirketin defterlerinin gerekirse şirket merkezinde keşfen inceleme yapılmak veya bilirkişiye bu konuda yetki verilmek suretiyle incelettirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Çekin dosya arasında bulunan suretinden, davalının çeki ......... isimli kişiye ciro ettiği ve çekin bu kişi tarafından bankaya ibraz edildiği anlaşıldığından, çekin ibrazı davalı şirketten beklenemeyecek olup, mahkemece yapılması gereken işin, çekin akıbetinin muhatap bankadan ve gerekirse ciranta ............’dan sorulması ve bu suretle çek aslının nerede olduğu tespit edildikten sonra ibrazı için 6100 sayılı HMK’nın 221. maddesine göre işlem yapılması olması gerekeceği-
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulü ile, davacının dava konusu çekler yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmişse de, davaya konu çeklerin teşhisi için gerekli olan seri numaralarının ve muhatap banka isminin hükümde zikredilmemesi ve çeklerden birindeki keşide tarihinin hatalı olarak hükme yazılması doğru olmayıp, belirtilen hususlar hükmün infazında tereddüt oluşmasına sebebiyet verebilecek nitelikte olduğundan hükmün bu nedenle de bozulmasına karar vermek gerektiği-
İspat fonksiyonu HMK'nun 222. maddesinde düzenlenen borçlunun ticari defterleri ve belgeleri incelenmeden karar verildiğinden, mahkemece borçlu şirketin ticari defter ve kayıtlarının HMK.nun 221. maddesi uyarınca ibrazı sağlanarak, üçüncü kişinin dosya borçlusu şirkete tekne satışı ile ilgili ödeme yapılıp yapılmadığı, 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ edildiği tarih itibariyle üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş ve muaccel bir borcun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi için borçlu şirketin ticari defter ve kayıtları ile 3. kişi şirketin ticari defterleri karşılaştırmalı olarak incelenerek yeniden bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, bu sebeple ticari defterlerin temini için, defterlerin ibraz edilmesi hususunda taraflara HMK'nun 220/3.maddesi ve HMK'nun 222/5. maddesi ihtarını içeren meşruhatlı davetiyenin usulüne uygun olarak tebliği ile sonucuna göre HMK'nun 222/5. maddesi gereğince bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı şirket ile davacının çalıştığı alt işverenler arasındaki gişe hizmetlerine ilişkin asıl işveren-alt işveren ilişkisinin İş. K. mad. 2/6 uyarınca, muvazaalı olup geçersiz olduğu ve davacının işe başlangıç davalı asıl işverenin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği- Bordro tanzimi, mesai saatlerini düzenleme, yıllık ücretli izin defteri tutma, çalışma belgesi verme gibi işçi alacakları konusunda işveren kayıtlarına dayanıldığında, bu kayıtları tutma zorunluluğu olan işverenin bu belgeleri mahkemeye ibraz etme zorunluluğu bulunduğu; işverenin ibraz etmemesi halinde, HMK. mad. 220 uyarınca işlem yapılması gerektiği- Mahkemece; davacıya emsal olabilecek işçi saptanarak bu işçinin ücret bordrolarının davalı işverenden HMK’nın 220. maddesi kapsamında istenmesi, davacıya ait ücret bordoları ise kayden işveren görünen dava dışı şirketlerden HMK. mad. 221 kapsamında istenmesi, işverenlerin ellerinde bulunan kayıtları kesin süre içinde ibraz etmemeleri durumunda, HMK.'nun ilgili maddelerine göre işlem tesis edilerek ve bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Sözleşmeyi elinde tutan dava dışı avukatın mahkemeye karşı ileri sürdüğü hususları ancak müvekkiline karşı ileri sürebileceği, mahkemeye karşı ileri sürülemeyeceği, mahkemece bilirkişi incelemesine konu olacak sözleşme getirtilip inceletilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı vekilinin kararın usulünce tebliğ edilmediği yönündeki itirazları üzerine davacı vekiline kararın diplomatik yolla tebliğine dair belgeleri sunması için kesin süre ihtaratlı tebligat çıkartılmış, davacı vekilinin kesin süre içerisinde kararın tebliğine dair belgeleri sunmadığı, karar tarihi ile kesinleşme tarihinin yakın olması nedeniyle kararın adi posta yoluyla tebliğ edilmiş kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, davacı vekiline, kararın tebliğine ilişkin belgeleri ibraz etmesi için ve yabancı mahkemeye ait kararın tebliğine dair belgelerin sunulması zaman alacağı için verilen iki haftalık kesin sürenin makul olmadığı- Davacı vekilince bu tebligat belgelerinin sunulması imkanı yoksa, davacının nezaretindeki bir belge olmadığı gözetilerek, mahkemece, resmi makamlardan araştırılması mümkün bulunan dava konusu kararın tebliğine ilişkin belgelerin T.C. Adalet Bakanlığı’ndan ya da uluslararası usul kuralları gereği tenfizi istenen kararı veren yabancı mahkemeden getirtilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği (HMK. mad. 221)-