Belçika'da yaşayan davalıya, gerekçeli kararın tebliği için başkonsolosluğa yazılan müzekkereden 5 gün önce tebliğ yapıldığının tebellüğ mazbatasına yazılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu-
Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak hüküm mahkemesi sıfatıyla yeniden esas hakkında hüküm kurulmakla ilk derece mahkemesi kararının hukukî varlığını kaybetmiş olduğu- Bölge adliye mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına uyulmakla yapılan yargılama ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi mahiyetinde olmadığı ve Özel Daire bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesince uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli hüküm kurulması gerekirken, hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Türkiye’de ikametgahı bulunanlar ile yerleşim yeri yabancı memleket olanlarla ilgili tebligatların nasıl yapılacağının Tebligat Kanunu’nun 25 ve devamı maddelerinde gösterildiği-
Davalının tebligat için bilinen en son adreslerinin araştırması ve dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün davalıya tebliğe çıkartılmasının mahkemenin görevi olduğu, bu konularda davacı tarafa süre ve kesin süre verilemeyeceği- Muhatabın yurt dışında bulunması nedeniyle tebligatın iade edilmesi üzerine, davalının yurt dışı adresinin bildirilmesi için davacıya bir hafta kesin süre verilerek, bu süre içinde davalının adresi bildirilmezse davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ihtar edilmiş ve davacı tarafça davalının yurt dışı adresinin bildirilmemiş olması nedeniyle "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmişse de, dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün davalıya tebliğe çıkartılması mahkemenin görevi olduğundan, bu konularda davacı tarafa süre ve kesin süre verilemeyeceği-
Yabancı mahkeme kararının davalıya Lahey Sözleşmesi’ne uygun olarak tebliğ edilmediği, adi postaya verilme tarihinin tebliğ tarihi sayıldığı ve ilamın usulüne uygun kesinleşmesinden söz edilemeyeceği-
Dava dilekçesinde, davalının adresinin "Gürcistan Konsolosluğu" olarak gösterilmesi nedeniyle, davalının tebligata yarar açık adresine öncelikle tebligat çıkarılıp; tebliğ edilememesi halinde; açık adresin araştırılmasının, adresin bulunamaması halinde, ilanen tebliğin düşünülmesinin ve bunun sonucuna göre hüküm kurulmasının gerektiği-
Davacının, kardeşi davalının yurt dışında yaşadığını ve bilinen tebligat adresinin yurt dışı adresi olduğunu bilmemesi mümkün olmadığı; davalıya yapılan usulsüz tebligatlar ile HMK’nın 27. maddesine aykırı şekilde davalının yokluğunda ve savunma hakkı kısıtlanarak yapılan yargılama sonucu davanın esasının karara bağlanmasının hatalı olduğu-
Yurtdışında oturan davalının adres kayıt sisteminde kayıtlı açık adresi bulunmadığının saptanması karşısında, muhtarlıktan, seçim işleri başkanlığından, belediyelerden, vb. kurum ve dairelerden adres araştırması yapılacağı, bunlardan sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtasıyla araştırmanın yapılacağı, bu halde de tespit edilememesi halinde ilanen tebligat yapılmasının düşünülmesi gerektiği-
Muhattabın tespit edilecek yurt dışı adresine Tebligat Kanunu 25. maddesine göre mahkemenin gerekçeli kararının ve davalı idarenin temyiz dilekçesinin tebliğ edilmesi gerektiği; tebligatın yapılamaması halinde Tebligat Kanununun 28. maddesi gereği yurtdışında ilânen tebligat yapılması gerektiği-
Muhattabın tespit edilecek yurt dışı adresine Tebligat Kanunu 25. maddesine göre mahkemenin gerekçeli kararının ve davalı idarenin temyiz dilekçesinin tebliğ edilmesi gerektiği; tebligatın yapılamaması halinde Tebligat Kanunu 28. maddesi gereği ilânen tebligat yapılması gerektiği-