Davacı banka ile davalı şirket arasında yapılan genel kredi sözleşmesi uyarınca, davalı şirketin konkordato başvurusunda önce sözleşmeden doğan edimlerini ifa ettiği, sözleşmeye aykırı bir eyleminin bulunmadığının belirtildiği, buna göre konkordato başvurusundan itibaren sırf bu nedenle feshedilemeyecek sözleşmelerin ayakta olacağı, borçlu şirketin ödemelerinin konkordato komiseri kurulunun denetiminde bulunduğu, konkordato nedeniyle alınan tedbirlerin alacaklı bankaya da genel kredi sözleşmesini sonlandırma yetkisi vermeyeceği gibi, borçlu şirketin alacaklı bankadan kullanmış olduğu kredilerin ödenmesinde de herhangi bir gecikmenin söz konusu olmadığı anlaşıldığından, bu sözleşmelerin yürürlüğünü akamete uğratacak sonuç doğurucu mahiyette hesabın kat edilerek, teminat mektuplarının ve çek sorumluluk bedellerinin depo edilmesi talebinin konkordato kurumunun amacına uygun olmayacağı, geçici mühlet kararından sonra hesabın kat edilmesinin İİK'nun 296 ncı maddesinin birinci fıkrasına aykırı olduğu-
Borçlu aleyhine başlatılan şikayet konusu takip tarihinin mühlet kararından sonra olsa da, ticaret mahkemesince "işletme gideri kapsamında kalan kira ve işçi ücreti ödemesi gibi ödemelerin ihtiyati tedbir kapsamı dışında tutulmasına” karar verildiğinden, ödenmeyen kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan takibin tedbir kapsamı dışında kaldığı, konkordato talep eden borçlunun itirazının kaldırılmasına, tahliyesine ve icra inkar tazminatına dair karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 294. maddesine göre mühlet süresi içerisinde hiç bir takip işlemi yapılamayacağı, mühlet kararından sonra başlatılan takibin iptali gerektiği-
Konkordato talep eden borçlu tarafından keşide edilen çeklere, çek kanunu ve ilgili mevzuat gereğince telafisi imkansız zararların oluşmaması adına karşılıksızdır şerhi verilmemesi yönünden tedbir kararının kabulü gerektiği-
İİK'nın 296. maddesine göre; konkordato talep eden ile sözleşme ilişkisi içerisinde bulunan karşı taraf, aralarında bulunan sözleşme ilişkisini, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdiremeceği gibi, taraflar arasında ki sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunsa da, bu hükmün uygulanmayacağı, konkordato talep eden şirketlerin, konkordato talep tarihinden önce doğmuş elektrik, su, doğalgaz, internet ve telefon gibi borçlarından dolayı bu hizmetleri sağlayan şirketlerin sırf bu nedenle sözleşmeyi feshederek konkordato talep eden davacılara bu hizmetleri sunmaktan kaçınamayacağı, davacı şirketler, konkordato talep tarihine kadar bu hizmetleri sunan şirketlerden hizmet almaya devam etmiş olup; konkordato talep eden şirketlere, bu hizmetleri sunan şirketlerin, konkordato talep tarihine kadar ki borçlarından dolayı hizmeti ifadan vazgeçmeyip sırf konkordato talep edildiği gerekçesi ile bu hizmetleri ifadan kaçınamayacağı, konkordato talep eden şirketler ile bu hizmeti sunanlar arasında düzenlenen sözleşmenin, sözleşme süresinin sona ermesi sebebiyle veya sözleşmede bulunan başka bir sebeple sona erdiği ispat edilmiş olmasa, konkordato talep edenler, konkordato talep tarihinden önce doğduğunu iddia ettikleri elektrik, su, doğalgaz, internet ve telefon borçlarından dolayı, bu hizmetlerin kesilmesini tedbiren talep edip edemeyeceği noktasındaysa; HMK'nın 390/3 ve 391/2 b ve c fıkralarına göre, tedbir talep eden ilgilinin, ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça ve bunun dışında; tedbir talebinin hangi sebebe dayandığını, neyin üzerine tedbir konulacağını da ifade etmesi gerektiği, konkordato talebinden önce ne kadar borcu olduğunu dahi belirtmeden hizmet aldığı bütün şirketler aleyhine tedbir talebinde bulunulmasının yasal düzenlemelere aykırı olduğu, hizmet aldığı şirketin bu hizmeti konkordato talebinden önceki borçtan dolayı keseceğini veya kestiğini açıkça ifade ederek, iddiasını somutlaştırarak tedbir talebinde bulunması gerektiği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı takipte, İİK mad. 150/b uyarınca kira bedellerinin takip dosyasına ödenmesi işleminin, (iflasın ertelenmesi ve) konkordato mühleti verilmesi talebinde muhafaza tedbiri olarak değerlendirilemeyeceği- Konkordato talebini inceleyen asliye ticaret mahkemesinin tedbir kararında açıkça yer almayan "kira gelirlerinin,  konkordato projesi içerisinde yer alıp almadığının" yorum yolu ile icra mahkemesince değerlendirme konusu yapılamayacağı- Borçlunun kira gelirlerinin konkordato projesi içerisinde yer aldığı, dolayısıyla kira gelirlerinin icra takip dosyasına yatırılmasının konkordato mühletinden beklenen amacı sonuçsuz bırakacağı iddiasını ancak kesin konkordato mühletini veren asliye ticaret mahkemesinde ileri sürerek bu konuda tedbir kararı verilmesi ve verilen tedbir kararının aksine müdürlükçe işlem yapılması halinde bu hususu şikayet konusu edebileceği-
Geçici hukuki himaye tedbiri olan ihtiyati haciz, icra takip işlemi niteliğinde olmadığından, ticaret mahkemesince konkordato talep eden borçlu hakkında "...her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahi tüm takip işlemlerinin yapılmasının durdurulmasına..." yönelik ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği-
İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yolu açık olduğundan, ilk derece mahkemesince verilen sözleşmelerin feshine onay verilmesi talebinin reddine ilişkin ara karar, ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz talebinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilmiş geçici hukuki koruma tedbirlerine ilişkin bir karar olmadığı, sözleşmenin feshine onay verildikten sonra konkordato davası reddedilse bile sözleşmeler yeniden eski haline dönmeyeceğinden ve hiç fesih olmamış gibi kabul edilemeyeceğinden ortada geçici hukuki koruma tedbiri bulunmadığı-
İstinaf aşamasında ise talebin değiştirilemeyeceği (HMK. mad. 357/1)- İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinafta dinlenmeyeceği (HMK. mad. 357). İİK. mad. 287 uyarınca, davacı şirket lehine düzenlenen teminat mektuplarının, geçici mühlet kararının verilmesinden sonra muhatap bankaya ibraz eden taraflara ödenmesinin tedbiren önlenmesine karar verilmesi  gerektiği- Tacir olmayanların da "malvarlığının durumunu gösterir belgeleri" konkordato talep dilekçesi ve ön projeyle birlikte mahkemeye sunmaları gerektiği- İİK. mad. 286'da sayılan belgelerin dava şartı olduğu- Konkordato talep eden gerçek kişinin de karşılaştırma belgesinin (konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablonun) sunulması gerektiği- Davacı şahıslara HMK. mad. 115/2 gereğince süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerektiği-
Ticaret mahkemesinin, komiserlik raporundan sonra "kısa bir zaman içinde" kararını vermesi yasal bir zorunluk olduğundan, konkordato rapor ve dosyası sunulan ticaret mahkemesinin hemen bir duruşma günü tayin ederek bunu ilan etmesi, komiser ve borçluyu davetiye ile duruşmaya çağırması, noksanlıklar varsa tamamlatması gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor