Davacı, ticari defterlere dayanmasa bile TTK ve HMK nın belirtilen hükümleri uyarınca mahkemenin ticari defterleri re'sen inceleme hakkının bulunduğu, bu nedenle davalının ticari defterleri de celbedilerek incelenmesi ve öncelikle davacının lehtara karşı dava konusu çekler nedeniyle borçlu olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği-
Davalı faktoring şirketlerinin de çekleri alırken davacı ile keşideci arasındaki ticari ilişkiyi ve faturaları isteyip çeklerle karşılaştırıp tevsik edici belgelerin bulunması halinde çekleri alması gerekmekte olup, aksi halde faktoring şirketlerinin meşru hamil olamayacakları göz önüne alınması gerekeceği, belirtilen şekilde inceleme yapılarak ve davalı .............'in çekleri iade etmesiyle davanın konusuz kalıp kalmayacağının da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının ticarî defterlerine göre alacaklı olduğunun belirlendiği, dava konusu turizm hizmetinin sunumuna dair faturaların davalı tarafın ticarî defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususu ile taraflar arasındaki ticarî ilişkinin mahiyetinin belirlenmesi amacıyla davalının ticarî defterlerinin ibrazı istenmiş olmakla birlikte davalı tarafından ticarî defterler ibraz edilmediği gibi buna ilişkin herhangi bir mazeret de ileri sürülmediği gözetildiğinde, davalıya sunulduğu iddia olunan turizm hizmetlerine ilişkin bilgi ve belgelerin davalının ticarî defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunun, taraflar arasında çekişme konusu vakıalar ve davanın aydınlatılması kapsamında belirlenmesi gerektiği- HMK 220/1 çerçevesinde davalının ticarî defterlerinin, davacı tarafça ileri sürülen hususların ispatına elverişli olduğu ve ibrazına dair talebin kanuna uygun olduğu- Davalı tarafa gönderilen tebligatlarda, ticarî defterlerin ibraz edilmemesi hâlinde ortaya çıkacak sonuçların ihtar edilmiş olması ve davalı tarafça ibraz etmeme nedenine ilişkin herhangi bir mazeretin sunulmamış olması karşısında mahkemece, HMK. 220/3 ve ticarî defterlerin ibrazı ile ticarî defterlerle ispata ilişkin hükümler çerçevesinde değerlendirme yapılması gerektiği-
Davacının ticarî defterleri üzerinde gerçekleştirilen bilirkişi incelemesi sonucu davacının ticarî defterlerine göre alacaklı olduğu, dava konusu satışa ilişkin irsaliyeli faturaların ve malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği hususlarındaki belirsizliği gidermek amacıyla davalının ticarî defterlerinin ibrazı istenmiş olmakla birlikte davalı tarafından ticarî defterler ibraz edilmediği gibi buna ilişkin herhangi bir mazeret de ileri sürülmediği gözetildiğinde, satılan mallara ilişkin irsaliyeli faturaların davalının ticarî defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunun, taraflar arasında çekişme konusu vakıalar ve davanın aydınlatılması kapsamında belirlenmesi zorunlu olduğu ve HMK 220/1 çerçevesinde davalının ticarî defterlerinin, davacı tarafça ileri sürülen hususların ispatına elverişli olduğu ve ibrazına ilişkin talebin kanuna uygun olduğu- Davalı tarafa gönderilen tebligatlarda, ticarî defterlerin ibraz edilmemesi hâlinde HMK 220/3 gereğince ortaya çıkacak sonuçların ihtar edilmiş olması ve davalı tarafça ibraz etmeme nedenine ilişkin herhangi bir mazeretin sunulmamış olması karşısında mahkemece, HMK. 220/3 ve ticarî defterlerin ibrazına ilişkin hükümler çerçevesinde değerlendirme yapılması gerektiği-
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, defter kayıtlarının aksinin senet le ispat kuralının aşılabilmesi ve hakimin delilleri değerlendirirken takdir yetkisini kullanabilmesi için, aleyhine kullanılacak kişiden kaynaklanması ve hukuki işlemi muhtemelen göstermesinin zorunlu olduğu- Bu koşulu taşıyan elektronik verilerin de delil başlangıcı teşkil edebileceği-
HMK'nın 222/5. maddesindeki düzenlemenin somut olaya uygulanabilmesi için, karşı tarafın ticari defterlerine dayanan tarafın başkaca hiçbir delile dayanmaksızın münhasıran karşı tarafın ticari defter kayıtlarına dayanması gerektiği- Davalıların kabul ettikleri belgelere yönelik olarak ödeme iddiasında bulunduğu ve bu iddialarını ispat için bir kısım ödeme belgeleri sundukları- Davalı yanın, bağlantılı bileşik ikrar niteliğindeki bu savunması ile ispat yükünü üzerine aldığı- Davalılar, delil olarak münhasıran davacının ticari defterlerine dayanmamış olduğundan, davacının sunduğu ticari defter kayıtları sıhhatli olmasa da davalıların ödeme iddialarının defter kayıtlarından bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği- O hâlde, Mahkemece, öncelikle davalıların isticvabı ile dip koçanlarını sundukları 27 adet belge yönünden beyanlarına başvurulması ve bu belgeler yönünden davalıların imza incelemesi talepleri konusunda bir değerlendirme yapılması; ardından, üzerindeki imzanın davalılara ait olduğu tespit edilen belgelerle ilgili olarak ispat külfetinin ödeme iddiasında bulunan davalılarda olduğu gözetilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı borçlunun ticari defterlerinin, kapanış tasdiki olmaması nedeniyle lehe delil olamazsa da, kendi defterinde kayıtlı borç bakımından aleyhine delil olacağı- 6762 s. TTK. mad. 84 uyarınca hiçbir tacir kendi defterine aleyhe kayıt düşemeyeceğinden, faturaların davalı defterinde kayıtlı olmasının faturalar içeriğindeki malın davalıya teslim edildiğine karine oluşturacağı- Faturalar içeriği emtianın teslim edilmediğini, faturaların usulsüz olduğunu davalı ispatlaması gerektiği- Dava konusu olmayan faturalara dayalı olarak tek taraflı alınmış tespit raporlarına, yine tarafları ve dava konusu farklı olan, yargılama aşamasında da bu yön gözetilerek bekletici mesele yapılmasından vazgeçilen dava dosyasındaki raporlara dayanılarak eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile hüküm kurulamayacağı- Mahkemece öncelikle fatura içeriğindeki emtiaların teslim edilmediği ve faturaların usulsüz olduğu yönündeki iddiaya konu savunmanın davalı tarafça ispatlanması gerektiği gözetilip karar verilmesi gerektiği-
Bir yerin şube sayılıp sayılamayacağının belirlenmesinde, (merkeze bağlı olmak, dış ilişkilerde bağımsızlık, faaliyet yönünden merkezle benzerlik, aynı kişiye ait olma, idare ve mekanın ayrılığı, ayrı muhasebeye sahip olması ve muhasebenin şubede tutulması zorunluluğunun bulunmaması, ayrı bir sermaye tahsisi zorunluluğunun bulunmaması) şeklindeki unsurların delillendirilmesi gerektiği- Mahkemece, davalının ticari defterlerinin resen incelenip bu unsurların gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlemesiyle "dava konusu yerin şube olarak ticaret siciline tescili" istemine ilişkin karar verilmesi gerektiği-
Akdi ilişkinin varlığının ispatı için yazılı delil sunulmayan davada “yemin” deliline dayanılmış olduğundan mahkemece, akdî ilişkinin varlığının kanıtlanması amacıyla davalıya yemin önerme hakkının bulunduğu davacıya hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlu olmadığının tespitinde ispat yükü kendisine düşen taraf caiz olan diğer deliller ile birlikte karşı tarafın ticari defterine dayanabileceği- Davacılar, davalı ticari defterlerine ve yasal deliller diyerek yemin deliline dayanmış ise öncelikle davacılara delillerini karşı tarafın ticari delillerine hasredip etmediğinin sorulması gerektiği ve bunun sonucuna göre bilirkişiden davaya konu bononun ticari defterlere kayıtlı olup olmadığı ne olarak kayıtlı olduğu hususunda rapor alınması gerekeceği-