Terditli olarak taleplerini ileten davacının öncelikli talebinin dava konusu ayıplı ürünün misli ile değişimi ise dava konusu otomobilin mislinin stoklarda bulunmamasının, davacının terditli taleplerinden öncelikli olanın hüküm altına alınmasına engel teşkil etmeyeceği-
Davacı tüketicinin, sözleşme tarihi koşullarına göre yüksek bir bedelle satın aldığı televizyondan beklentisinin, ileri teknolojiyle ve titizlikle üretilmiş, kaliteli ve sağlam bir elektronik cihaz almak olduğu- Garanti süresinin dolmasının akabinde arızalanarak kullanılamaz hâle gelen televizyonun onarımı talep edildiğinde garanti süresinin dolduğu belirtilerek neredeyse yeni bir televizyon bedelinin tamir ücreti olarak istenmesi üzerine açılan davada, "televizyonun anakartında meydana gelen ve görüntü vermemesine sebep olan arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp mahiyetinde olduğu, zamana bağlı olarak ortaya çıktığı ve kullanıcı hatasının bulunmadığı" bilirkişi tarafından tespit edildiğinden ve bir elektronik cihazın anakartının onun asli fonksiyonlarını yerine getirmesini sağladığı genel hayat tecrübesiyle de malûm olduğundan, satın alınan maldaki üretimden kaynaklı ayıbın ağır kusurla tüketiciden gizlendiğinin kabulü ile üretici yanında satıcının da tüketicinin seçimlik haklarından sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerektiği-
27.09.2012 tarihinde akdedilen sözleşmeyle davalı şirketin işlettiği yabancı dil kursuna kaydolduğunu, ücreti kredi kartıyla ödediğini, ancak kendisine verilen kurs saatlerine ve verilecek hizmete ilişkin taahhütlerin yerine getirilmediğini, bu nedenle kursa devam edemediğini beyanla sözleşmenin iptali ile bedel iadesine-
Davacı, tamir için tablet bilgisayarı davalıya bıraktığını ve tamir esnasında içindeki bilgilerin silinmesi sonucu ayıplı hizmet nedeniyle zarara uğradığını iddia ettiğine göre davalının pasif husumet ehliyetine sahip olduğu-
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 s. Tüketici.. Kanunu'nda gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmadığından, uyuşmazlığın çözümünde TBK’nun 223. maddesinin uygulanması gerektiği- Eksik işin, yapılması gerektiği halde yapılmayan işleri; ayıplı işin ise eserde olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki farkları ifade ettiği- İşin yapılmayan kısmının teslim ve muayenesi söz konusu olamayacağından, iş sahibinin eksik işler yönünden ihbarda bulunmasına ya da ihtirazı kayıt koymasına gerek bulunmadığı- İş sahibinin muayene ve ihbar yükümlülüğü sadece ayıplı işler için söz konusu olduğu- 4077 s. K. mad. 30 uyarınca, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki eksiklik nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği- Bilirkişiler "gizli ayıpların ortaya çıkması gereken tarih olarak konutun tesliminden sonra en az bir kış mevsiminin geçmesi gerektiğini" belirtmiş olup, davacının konutu teslim ile dava tarihine göre beş kış mevsiminin geçtiği ve konutların bulunduğu Adana ilinde kış mevsiminin diğer il ve yörelere göre daha ılıman geçtiği görülmekle, daire ve ortak alanlardaki gizli ayıpların süresinde yapılmadığının kabulü ile reddine karar verilmesi gerektiği- Eksik imalatlar yönünden, idarece kurulan komisyon ile yüklenici müteahhit firmalara eksik imalatların ne kadarının tamamlatılıp tamamlattırılmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Tazminat davasında, ekspertiz raporunda aracın ön ve arka kısmının boyalı, ve arka bagaj kapağının da sökülü olduğunun bildirilmiş olması karşısında davacının bu ekspertiz raporuna rağmen aracı dava dışı kişiden satın aldığından davalıların söz konusu ekspertiz hizmeti esnasında araçtaki hasar, boyalı, değişen parçaları göstermiş olduğu dikkate alındığında davalıların ekspertiz hizmetini ayıplı sunduğundan bahsedilemeyeceği-