Borçlular vekilinin (keşide tarihi itibariyle şirket yetkilisi tarafından vekalet verilen vekilin) menfi tespit davasında vakıayı ikrar niteliğindeki beyanları dikkate alındığında, icra mahkemesince imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, borçlu şirket yönünden imzaya itirazın reddine hükmedilmesi gerektiği-
Davacının davasına dayanak yaptığı belgede keşide yeri bulunmadığından, belgenin kambiyo senedi vasfını taşımamakta olup borç ikrarını içerdiğinden 6100 sayılı HMK’nın 205. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken adi senet niteliğinde olduğu-
Dosyaya sunulan belgeler ve taraf beyanlarından İcra Hukuk Mahkemesince, Yargıtay bozma ilamına uyulmak suretiyle davacının icra takibine itirazın kaldırılması talebinin kabul edildiği, davalıların da takibe konu borcu ödemek zorunda kaldığının anlaşıldığı, ancak bu halde davalılarca cebri icra tehdidiyle yapılan ödemenin uyuşmazlığı sonlandırmayacağı, dolayısıyla işbu davayı da konusuz bırakmayacağı, mahkemece, senede karşı senetle ispat yükünün davalılar üzerinde olduğu da dikkate alınarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu senetle ilgili olarak davacı hakkında yapılan şikayet sonucu ............... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ............... numaralı iddianamesiyle davacının görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına davalıların mirasbırakanını icbar ettiği iddiasıyla cezalandırılmasının talep edildiği, bu durumda ilgili ceza davasının akıbetinin beklenmesi, ceza mahkemesince maddi vakaya ilişkin bir tespitin bulunması halinde bu tespitin de dikkate alınması, maddi vaka hakkında bir tespite yer verilmemesi halinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken dava konusunun kalmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisinin yerinde olmadığı-
Takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gerektiği (HGK'nun 14.05.2003 tarih, 2003/12-347 E., 2003/345 K.)-
Alacaklı tarafça borçlunun itirazının kaldırılmasına dayanak yapılan yazılı belge incelendiğinde; taraflar arasında temlik sözleşmesi bulunduğunun ve bu sözleşmenin borçlu tarafından E-imza ile imzalandığının anlaşıldığı, bu haliyle söz konusu belgenin İİK.nun 68/1.maddesi kapsamında imzası ikrar edilen kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olduğunun sabit olduğu-
İtirazın kaldırılmasına dayanak yapılan belgenin alacaklı ile takip dışı şirket arasındaki temlik sözleşmesinin tanınması niteliğinde olduğu, bahsi gecen belgenin borçlu tarafından E-imza ile imzalandığı, bu haliyle söz konusu belgenin İİK.nun 68/1.maddesi kapsamında imzası ikrar edilen kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olduğunun anlaşıldığı-
Çift taraflı talilde ispat külfetinin yer değiştirmeyeceği- Dava konusu bonoda "nakden" kaydı olup gerek davacı ve gerekse davalı bononun alım satım ilişkisi sebebiyle düzenlendiğini ifade ettiklerine göre; bu durumda çift taraflı talilin söz konusu olduğu dikkate alınarak ispat yükümlülüğünün davacı borçlu üzerinde olduğunun kabül edilmesi gerektiği-
Dava konusu bonoda "malen" kaydının bulunmasına karşın senet alacaklısının taraflar arasında mal alım/satım ilişkisi olmadığını beyan ettiği gibi bu şekilde bononun düzenlenme sebebini talil ettiği dikkate alınarak ispat yükümlülüğünün davalı alacaklının üzerinde olduğunun kabül edilmesi gerektiği-
Dava konusu senet üzerinde "malen" kaydı olup, davalı alacaklının davacı borçluya borç para verdiğini iddia ettiği- Bu şekilde senedin düzenlenme sebebinin davalı alacaklı tarafından talil edilmiş olup ispat yükümlülüğünün alacaklının üzerine geçtiği-