Somut olayda aslolan kısa kararda, hüküm fıkrası oluşturulmadığı; yalnızca "önceki kararda direnilmesine" denilmekle yetinildiğinden, mahkemece HUMK.nun 388.maddesinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesinin doğru olmayacağı, direnme kararının bu nedenle bozulmasının gerekeceği-
Taraflar arasındaki "uygulamanın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 2.Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.4.2004 gün ve 151-398 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerin ...
İlgili bağlantılar