Boşanma kararıyla müşterek çocuğun velayetinin babaya bırakılmasına karar verilmiş, karar kesinleştiği halde, davalı babanın velayet sorumluluğunu üstlenmediği, küçüğün 2 yıla yakın davacı annenin yanında kaldığı, bu tarihten sonra davalının çocuğu yanına aldığı, ekonomik ve sosyal durumu, bakım ve eğitimini rahatlıkla sağlamasına müsait iken davalının çocuğunu bir etüd merkezine "yatılı" olarak verdiği, çocuğun bir süre burada kaldıktan sonra yeniden annesinin yanına dönüp onunla birlikte yaşamaya başladığı, dava sırasında ise baba yanında kaldığı anlaşılmış olup, 13 yaşındaki çocuk mahkemece dinlenmiş, velayet konusunda bir tercihte bulunmamış, uzman raporunda ise, çocuğun velayetinin anneye verilmesinin uygun olduğu bildirilmiş olduğundan; çocuğun velayetinin davalıdan alınarak anneye verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Boşanma kararıyla müşterek çocuğun velayetinin babaya bırakılma ...