Davacı-davalının evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmemek maksadıyla Ağustos 2007'de ortak konutu terkettiğinin ve evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerinden kaçırmak için malvarlığını başkalarına devrettiğinin, davalı-davacının da bu tutumu sergileyen kocasını istemediğini ifade ettiğinin anlaşıldığı, bu durumda, davacı-davalı (koca) boşanmaya sebep olan olaylarda kadına nazaran daha ziyade kusurlu olup, Türk Medeni Kanunu’nun 174/1.maddesi şartlarının kadın yararına oluştuğu, hal böyleyken, davalı-davacının kocayla aynı oranda kusurlu kabul edilmesinin ve bunun sonucu maddi tazminat isteğinin reddinin doğru olmadığı-

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (kadın) tarafından, kusur tespiti, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüş ...