Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekeceği, bu biçimin, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği olduğu, somut olayda da aslolan kısa kararda, hüküm fıkrasının oluşturulmadığı; yalnızca "önceki kararda direnilmesine" denilmekle yetinildiği, o itibarla mahkemece HUMK.nun 388. maddesinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Taraflar arasındaki "Tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri Asliye 4. Hukuk Mahkemesinde davanın kabulüne dair verilen 15/1/1998 gün ve 1997/790 E- 1998/4 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmesi ü ...
İlgili bağlantılar