Aslolan kısa kararda, hüküm fıkrası oluşturulmamış; yalnızca "önceki kararda direnilmesine" denilmekle yetinildiği, o itibarla mahkemece, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiğini belirten HUMK.nun 388.maddesinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesinin doğru olmayacağı, direnme kararının bu nedenle bozulması gerekeceği-
Taraflar arasındaki "ortaklığın giderilmesi " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Tekirdağ Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 15.6.2005 gün ve 2003/1140-2005/602 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilme ...
Aynı doğrultuda